Evliya Çelebi’nin, “gariplere dost” dediği, Hacı Bektaşi Veli’nin, “Hayırlı ve Bereketli dualarının üzerinde” olduğu, 800 metre bir yürüyüşle, ‘asırların ve kasırların sizlere selam’ durduğu, ilim ve fazıl sahibi dehaları bağrından çıkardığı, efsaneleriyle bir kat daha sizleri büyülediği bir şehir düşünmek ne evladır değil mi?
Tokat, Anadolu’nun eşsiz güzellikleri ile birlikte tarihi zenginliğini saklayan bir şiiristan dersek yerinde olur. Böyle derya zenginliğinde bir şehirden Hazar’ın şiir iklimine, Tokat’tan devetiye geliyordu. Atatüek Yüksek Kurum Başkanı Prof. Dr. Sadık Tural’ın da belirttikleri gibi, “ Elâzığ Hazar Şiirin Başkentiydi” Bu gayet yerinde ve haklı bir ifadeydi. 1990’lardan bugünlere, Türk Dünyasını efsanevi bir mekânı haline geliyordu. Tabir yerindeyse 250 milyon Türk’ün dil ve gönül şurası oluyordu.
Bu iklimi görerek yaşayan Tokat’ın asil yüzleri vardı. Hamiyet sahibi kalemleri vardı. Fedakârlığı kendilerine yar edinen gönül ehli insanları vardı. Bu insanlar, Tokat Kent Konseyi içerisinde organize olmuşlar. Bu insanlar, Tokat Yazarlar ve Şairler Derneğini kurarak sivil bir hüviyetin de temsili nokasına gelmişlerdi. Bizde bir söz vardır, “İltifat, marifete tabidir” M.Emin Ulu, Remzi Zengin, Hasan Akar ve bir binanın taşları gibi birbirine kenetlenen daha onlarca isim samimiyet ve İhlâs örgüsünün bir kilim desenindeki ruh güzelliğini veriyorlardı.
Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği bal toplayan bir arı kovanı nezaketinde çalışıyor. Çok kısa sürede onlarca çalışmayla Tokat’ta göz doldurmuşlar. Kümbet, ismi ile müsemma bu şehrin tarihi hafızasının bir boyası bir nev’i, Tokat’ın irfan mektebi haline gelmiş edebi dergisi! Mehmet Emin Ulu’nun “Onbeşliler Gidiyor Niksar’ın Fidanları Belgelerle 1315’lerin Dramı” romanı bile Tokat için büyük bir kazanç! Tokat’ı soluklayarak okuduğumuz, “Tokat’tan Mısralar” isimli eser 28 şairimizin oluşturduğu ve okudukça keyf alacağınız, Tokat’ın Güldestesi! Efsaneleriyle büyüleyen 5. Yeşilırmak Şiir Şöleni’nde bizleri yalnız bırakmayan TRT GAP Diyarbakır Radyosu ile birlikte Tokat’ı bu güzel ve nezih faaliyeti Türkiye’ye taşıyorduk.
Şüphesiz ki, bir şehirde edebi mahfille birlikte kültür ve sanata duyarlı devlet olması da şart! Tokat Valisi Dr. Recai Akyel, Belediye Başkanı Doç Dr. Adnan Çiçek özellikle bu faaliyetlere şehrin imkân ve kapılarını da aralıyorlardı. Üstat’ın da dedikleri gibi, “İçi dışına hâkim/ Dışı içine esir” bir ruh haleti tıpkı bir arı kovanındaki ahenkli çalışmanın yollarını da verirdi. Çevre Belediyeleri de aynı heyecanı bizlerle birlikte yaşıyorlardı. Almus Belediye Başkanı Hüseyin Ulu’nun şairlerle birlikteliği hafızalarda kalacak bir farklı çeşniydi.
Tokat’ta ve diğer illerimizden gelen şair ve ediplerimizin Elâzığ’a olan sevgi ve muhabbeti yükseklerden akan bir şelalenin o latif serinliğini veriyor dersem yeridir. Elâzığ, kendi coğrafyası ile pozitif enerji oluşturuyor. Edebi köprüler kuruyor. Bu köprüler, bizlere kendi tarihi köklerimizle buluşma imkânlarını veriyor. Burada özenle bir daha Elâzığ Valisi Muammer Muşmal’a, Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu’na, F.Ü. Rektörü M. Hamdi Muz ile birlikte akademisyenlerimize ve şehrimizdeki emeği geçen bütün gönüllü kuruluşlarına kalbi alkışlarımı belirtmek isterim.
Tokat’a, Manas Yayıncılık Genel Koordinatörü Şener Bulut ile birlikte Mayıs ayının o tatlı, hafif esintileriyle birlikte bir gurup vakti yol alıyoruz. Gecenin ortasında yolumuz Tokat’a varoyor. Tokat, tıpkı tarihi Harput şehri gibi, ‘saray kültürünün hamuruyla yıkanmış’ bir eda da karşınıza evlerinin hicap dolu nakışlarıyla karşınıza çıkıyor.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla