Elazığ'a Hasret Şiiri - Faruk Keleştimur

Ne sabahlara uyanırdık yar diyarında
Bir bahar şarkısıyla, bir umut bayrağıyla
Ne yağardık Harput’tan öte diyarlara
Sağnak sağnak, sel gibi, coşarcasına

Serhatlarda haykıran akıncılar gibiydik
Bir esti mi çöl eden rüzgarlardık biz
Konar göçer leyleklerden sor, bilirler
Ufuklara sığmayan gökyüzüne benzerdik

Gakkoş dendi mi zaman dururdu
Eller dudağa gider, bıyıklar burulurdu
Derinden yanık bir ses duyulurdu…
Elin kulağında yine Demirbağ amca
Kar mı yağmış şu Harput’un başına

Yetişirdik örfümüzün demir dallarında
Hacı dedenin heybeti, nenemin şefkatiyle
Babanın nasihatı, anamın duasıyla
Velhasıl Elazığ denen bir sevdanın koruyla

Hafız dedem yine oturmuş, Kur’an okuyor
O mübarek dilinden Kelamullah akıyor
Nenem de yanında boynun bükmüş dinliyor
Gözlerinden yaş değil sure nuru akıyor

Gardaşlara bak hele; herbiri bozkurt edalı
Aziz vatan toprağının aziz sevdalıları
Mamuratül Azizin aziz tohumları
Ay yıldızın emanetçisi atinin umutları

Bir daha atmaya başladı hasret damarlarım
Vallahi bunaldım bu Ankara denen yerden
Rüyam olmuş Elazığ, Elazığ olmuş rüyam
İyisi mi artık gözüm kapalı dolaşam

Nedem gakko, can yok burada
Herkes soğumuş canan yok burada
Yar yok, yaren yok, bulbul yok burada
Gül yok, gülen yok, gülüm yok burada

Hazar’dan aldım bileti, yarın gelim bacanak
Mahmut’u da al gel Reis’in Yeri’nde oturak
Selim Dayı’dan iki çay, bir kuş burnu isteyek…
Öğretmen Lisesi’ne haber sal de ki; gardaşız gelmiş
Ne zamandır uzakta sizleri çok öskemiş

Karakaya’da gardaşları gidem de ben görem
Gidip de hatıralarımı yad edem
Her adımımda başka, başka düş görem
Bir sevinip bir üzülem; bir ağlayıp bir gülem

Hakkını yemeyeyim Başkent sende de var güzellik
Güzel vakir geçirdik, iyi dostlar edindik
Ama ne yapalım yolumuzu orada çizdik…
Çizdiğimiz yoldan şaşmak olur mu şimdi
Onca emek verip uğraştık, didindik

Duadayım şimdi bu toprağı memleket edenlere
Balak Gazi, Arap Baba, Bedrettin Hazretlerine
Gençosmanoğlu, Kabaklı, Karakaş alperenlerine…
Duadayım şimdi ellerim semada
Harput Kalasındayım, dimdik ayakta!