" Yüksek minarede kandiller yana
Çayda Çıra, Tevekte Üzüm Kara
Çarşıda bal var , Yoğurt Koydum Dolaba
Türküleriyle has sestir Elazığ.
*
Kuzey Mezopotamya, Kafkaslara
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Efendim Elazığ ilimiz henüz göremediğim yerlerden biri olsa da,
kaleminizin etkili anlatımıyla 'Gördüm' diyebilirim. Çok güzel anlatımdı. Kutlarım, saygılarımla...
MERAA / MA’MÛRAT-ÜL-AZİZ / ELAZİZ / ELAZIK / ELAZIĞ
Osmanlı devrinde eyâlet merkezi olan Harput’un devamıdır Elazığ.
1834’te İkinci Mahmut Han zamanında, Vali Reşit Mehmet Paşa, eyâlet merkezini yani bugünkü Elazığ’ı (MEZRAA) yerleşkesine nakletmiştir.
Sultan Abdülaziz Han devrinde 1862’de yeni yerleşim merkezi çok gelişmiş ve imar edilmiştir. Vali İsmail Paşa’nın teklifiyle “MEZRAA” ismi, Sultan Abdülaziz’e izafeten, “MA’MÛRAT-ÜL-AZİZ” (AZİZ’İN ÎMÂR ETTİĞİ ŞEHİR)e çevrilmiştir.
1879’da burası vilâyet olunca “ELAZİZ” denmiştir.
Cumhuriyet devrinde 1937’de Bakanlar Kurulunun kararıyla ilk önce “ELAZIK” (AZIK DİYÂRI) ismini almış,
Bilahire 10 Aralık 1937’de “ELAZIĞ” olarak değiştirilmiştir.
(* Kısmen değiştirilerek “Alıntı” yapılmıştır. )
*
Harput Eyaleti’nden EL-AZİZ’e…
Elaziz’den Elazık’a ve sonrasında Elazığ’a dönüşen bir şehir ismi.
Dikkatinizi bir şeyler çekti mi, bilmiyorum.
Biz yine kendi tarihimizi kendimiz silmeyi başarmışız.
Zaten kelime olarak, ön ek olan “ el” ekini kaldırdığımızda geriye kalan kelime, şehrin isminin ne olabileceğini aşikâr ediyor,“aziz” ve azık”.
Peki, neden aziz?
Şehri Kurduran Sultan II. Mahmut, imarını gerçekleştiren Sultan AbdülAZİZ de ondan…
Amaç Abdülaziz’i unutturmak mı, yoksa Osmanlıyı yok saymak mı?
Yahut bir milleti tarihinden koparmak mı?
*
Şiir gayet güzel işlenmiş.
El-AZİZ’i görmemiş olsak da gezmiş olduk, hayalini kurmuş olduk.
Tarihini, geçmişini, kültürünü, eserlerini, kişiliğini tanımış olduk.
‘GAKKOŞ’ların (‘ka’rdeşliğin, akrabalığın, hısımlığın Türkçesini öğrendik. Dostluğun değerli olduğunun farkına vardık.
Sağ olasın değerli üstat.
Türkiye’nin şehirlerini şiirlerinizle gezmek güzel.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Hikmet Çiftçi
23 Ekim 2017
elazığ gagoşlar diyarı bir sene görev yaptım harika şiir kebandan sonara dahada güzelleşti şiir çok güzeldi kutlarım
ELAZIĞ tanıtım kitabına konulacak nitelikte güzel ve değerli bir çalışma...
Kaleminize., şiir yüreğinize sağlık sayın Nazır Çiftçi...
Kutluyorum...
Değerli hocamın diğer kıymetli yöre tanıtım şiirleri gibi bu güzel şiir sayesinde de yine biz okuyucular tarihin derinliklerinde yöreye dair uzunca bir gezinti yaptık.Yaşamış kadar gözlerimizin önünde, şiir sayesinde güzel Elazığ'ımızı canladırdık..Kaleminize yüreğinize sağlık değerli Nazır hocam..Canı gönülden kutluyor,selam,sevgi ve saygılarımı iletiyorum..
Elazığ'ı hep çok merak etmişimdir. Ama hiç gidip görme fırsatım olmadı.
Belgesel gibi şiirinizle görmüş kadar oldum. Harika anlattınız Nazır Bey Hocam.
Yüreğinize kaleminize sağlık. Kutluyorum çokça...
Selam ve Saygılar...
Sn. Nazır Bey,
Devran döndükçe terse / Ben oldum gezeve / sözleri serpip güne / beklerim tohum tutsun diye
Şimdi şiirinizi okuyunca bunu yazdım.
Bu geveze ki sizin karşınızda susar. Sadece şiirinizi beğenmekten sebep değildir, susmam, derya gibi bir bilgi gördüğümde, konuşmayı bırakır, sadece dinlerim efendim. Öğrenebilecek olduğumu kar bilip, sus olur, dinlerim.
Saygı ve hürmetlerimi lütfen kabul buyrun efendim.
Elazığ'ı içinden geçerken gördüm birkaç kez ve oralı arkadaşlarımdan çok dinledim... Benim görsel izlenimim çok dingin ve huzurlu bir şehir izlenimiydi, arkadaşlarım da sosyal yapısındaki bağlılığı ve dostluğu özlemle anlatırlardı...
Şiirinizi okurken bu izlenimler birleşti ve çok beğenerek okudum... İçtenlikle kutlarım Nazır Bey....
Saygılarımla.......
Nazır Hocam çok güzeldi beğeniyle okudum sizi ve şiirinizi kutluyorum saygılar sunuyorum.
bir elazığlı olarak çok beğendim.
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta