Elayna Şiiri - Demir Az

.............................................ELAYNA....................................

yokluguna
tütsüler yaktı
gözlerimin mor çizgisinde
kalem tutan bir EL
kırıldı
parçalı bir AYNA
yalnızlığımda
bir EL ve
bir eda
bir de elveda dedi
kalem tutan bir EL
çizdi gözyaşlarımı
gözlerinin bordasına
yad bir EL
AYNAya
sekiz parçaya
cam kırıklarına
ELAYNA yazdı
kanla
an(l) a

Parça I
varmıydı o AYNA gerçekten
yoksa yansıman mıydı
parçalanan
o kanlı yüz
o ağlayan gözyaşı
o kesik saç mıydı
senden geriye kalan

ya ben ELAYNA
gözlerim donmuş
cam kırıklarında hala
her parça biraz sen
her parça biraz ben_
ELine sığmayan bir AYNAmıydım
sen söyle lütfen
sen anlat, bırakma bana
ya da AYNAdan düşen bir ELmiydim
gözbebeklerinde kırılan

gidebiliyorsan git(me) git(me) ELAYNA
beni bana bırak(ma)
beni acılarımla
beni AYNAmla

Parça II
o AYNAda düş_tü
isterik gülüştü
cinnet çukurunda
bir çift Ele muhtaç olan
ben miydim ya da sen miydin ELAYNA

söyle söyle aşk adına
ve korkma ELAYNA
gitme seylak uçurumlara
beni at(ma) beni fırlat(ma) beni unut(ma)
bendim _hani_ ELin
yüzün, gözün, dudakların
yani tümüyle sen(den) olan
seninle yaşayan, seninle ağlayan
gülen, üzülen, yanan
inamalısın ELAYNA inan

sus(ma) sus(ma) sussss(ma)
beni yalnızlığımla
beni yalnızlığınla
beni hayalinle
beni hayallerimle bırak(ma) ELAYNA

Parça III
AYNAda gül_dü bir EL
uzun bir ayrılık öncesi
suskundu
bütün yollar, güzergahlar
kalemlerin çizdiğiydi
mor zamanlar
gidiyorsun, yelkovanlar hasta
akreplerse kendini sokma telaşında

ahh ELAYNA ahh
bir bilsen
kaç AYNAdan geçtim
kaç AYNAdan seni seçtim
uyuyakaldım kaç yol ağzında
seni bekledim
kaç durakta, kaç istasyonda
uyandım ve Ellerim
su serpti mahrur yüzüne
değsin istedim tenim kutsal tenine
biliyordum hayalindi, ona rağmen
derviş oldum, dilendim sevgini

bir bilsen ne kadar diledim
gölgelerimiz çakışsa aynı yolda
aynı nehre aksa sevgimiz
ve aynı AYNAda buluşsa
ELimiz kenetlense sevdamıza

uzat Elini ELAYNA uzat
soluğum soluğuna karışsa
yağmur yağsa
ıslansa kalemlerimiz
gökkuşağının altında

Parça IV
kurşuna dizildim AYNAda
güzdü, yeldi, üşüyordu ELlerim
titriyordu yapraklar
çiseliyordu geçmişimiz üzerine
sonra yitiyordun
dökülüyordun sarı
soğuktu mor ELlerindeki namlu
bekliyordum ölümümle ölümünü
özlüyordum senli karanlığı

az serzeniş
az gülüş
sondan önce
birkaç damla gözyaşı beyaz
ve...sonrası sonsuzluk
ılık, olsun
hadi say üç... iki... bir...
say(ma) say(ma) ELAYNA
süzül namludan alnıma kırmızı
ne duruyorsun hadi, bak(ma)
hatırla(ma) ... dalmışım, savrulmuşum
anılarıma, sana, senli sonraya

kır kalemi ELAYNA kır
ağlasın bulutlar aksın mavi
tutuşsun ağaçlar yansın gri
kavrursun kararsın AYNA
Ellerinde siyah.bekleme
ve say üç... iki... bir...

sonra
son(sun)
sol(sun)
son(suz) bir, sadece bir dünya yeşil

Parça V
pekala ELAYNA, unut
tüm söylediklerim yalan
kelimelerim kelepire alınmış
talan tezgahları, bezirganlara
haraç mezat satılmış
paslı bir AYNA
öyleyse, kalsın Ellerimde
içimden derdiğim güller
yeşerttiğim sözcükler
solsun
yaprak yaprak kurusun
dikenlerine takılsın
geçmiş gelecek
köksüz bir ağaç
yaralı bir dal
ölü bir tomurcuk
çürüsün, istediğinse

kokusuz demek bunca yaz(ı)
kışı, baharı kendinde çizebilirsin
demek her şey bir fırça darbesi
bir kalem çiziği

yaz(ma) ELAYNA yazma
mürekkebi dağılmış bir kalem
Ellerim
nehirde sürüklenen bir ölü
umarsız
nereye sürüklensem
takıldığım yer gözlerindeki ağ
kıstırılmışım
kanamakta umut, ama
sonrası cehennem bile olsa
ağla(ma) ELAYNA ağla(ma)
çünkü yaşanılır bir ömür
AYNA dan damlayan gözyaşlarında

Parça VI
kanadı bir EL al_dır
bahtım telörgülere takıldı, diken
kesti, rüzgar uçurdu beni
yaralı uzaklara

uçmak özgürlüktür demiştim, hatırla
mekan tuttuğumuz dağları ve kaybettiğimiz
arzuları, yıkılan viran sevdaları ve de seni
demiştim, ulaşmak ölmektir
saçlarına sor da
söylesin dirilip dirilip ölmeyi
labirentte yitmeyi
AYNAda gözleri arkada
kalmakmış mahzun bir resim misali
donuk beklemekmiş
sihirli bir ELi tutup
takılmakmış yitik ayak izlerine ELAYNA

şimdi buğulu camlara yazılı adın
sonra damlarsın
serin
avuçlarıma
dudaklarımda tadın esrik
bahar
kanar
karışır gözyaşlarıma
yakar, yanarım

evet vuslat yanmaktır ELAYNA
dedim ya AYNA kızıl
AYNA kor
kül olmakta var sonunda
düşün _ANKA_
dirilip küllenmek
küllenip dirilmek Ellerinde
aşk(l) a ELAYNA
başka... istiyorsan kargışla

Parça VII
daldım AYNA dan geceye
Ay_dı sanki yıldızlar sen
ve sen uçsuz bucaksız bir boşluk
dolduramadığım

sahi kaç ben eder haritamızda
bir kuşun tükettiği mesafe
kaç EL
evet daldın karanlığa
kaçtın?
ben(in) den benimleyken bile
sanki dünya EL
gözlerim ama
dem sağaltır geceyi bana
sensizde karşılarım bunca ezayı
devşiririm toprağı büyütürüm filizi
arşınlarım dağı dağı taşı yarı da

yook ELAYNA yok, yanıldın
gecemde yok ışıldayan gözlerin
hangi gezegendesin bildiğim yok
kaçsam senden kurtuluşum yok
başın yok sonun yok gökkubede
adresin yok, kimliğin yok, yok yok
yoksun AYNA da
yoksun gecede

ELde var; yok!

yokluğun varlığında biliyorum
ve diliyorum;
kayma yeterki bu gecede, yalnız
gülmesin karanlık arsız
bilmesin kimse gidişini
nedensiz
kaç ömür alıştım yokluğuna
bir ömür daha alışırım bedelsiz
AYNAm sensiz ELAYNA duy! ..

Ay_dı sanki yıldızlar... ya sen?

Parça VIII
sürüldüm AYNA dan
elendim bu eşitsiz savaşta, yenildim
kendi yurdumda sürgün
uçsuz bucaksız dünyada topraksız
kurudum
dilimde sözcükler çorak
renksiz mutluluklar hükümlü, utancım
alır götürür çöl rüzgarı, toplayamam
savaş bu ELAYNA
ELi kurutur, taş keser
dili bağlar konuşamam
tersten okurum tüm kitapları
tutuğum, sen güneşle aramda
sürüklendim, çöl ya! Tutundu
kaderim; kavruk kumul tanesi
rüzgarla sevişen çöl çocuğu, bedevi

bitmiyor işte bu iklim bu tipi
göçertildim iskanım zorunlu şimdi
gömüldü vücudum ELim
çadırım mezarım şimdi ELAYNA
mezartaşım yazısız
yazgısızım işte Ellerinde

ağla doyasıya bu kez n’olursun ağla
yeşerir çöl çiçeğimiz belki de
ya da kurur kurtulur bu ateş ülkesinde
* * *
yoksan noksan artık tapındığım
EL açıp yakardığım kabe’m
dilimden düşürmediğim melodim nisa’m
kervanımın konakladığı vaham, hayal
serap mışsın ELAYNA
gelme diliyorsan, dile gelme

* * *
Elde avuçta kalan: AYNA
kırık darmadağınık
toparlayamadığım sen/sizlik ELAYNA
MERHABA!