Ela Gözlüm Şiiri - Süleyman Köse

sana geldim yalnızlığımla
sırtımda bütün yaşanmamışlıklarım
yüreğimde umutlarımla
öncem sendin,sonram sen
ben olupta sensiz yaşamayı bir bilsen
dünüm eksik yokluğunda
yokluğumda hayallerim hiçliğime gebe
geçtim adına sevda denen o cendereden
boyandım ihanet rengine
günüm yorgun,gecem yorgun şimdi
sana geliyorum
al beni kollarına
bir nefes olsun huzur bulayım
bir ela ışık olsun gözlerin karanlığıma
dünyamı cennet sanayım
kefenim olsa ah etmem
nefesinle sar beni
ecelim olsa gam yemem
bakışınla yak beni
*************************************************
sevdanın yüreğimde yarattığı o depremin
yıkımını richter ölçeği bilmezken gülüm
bakışının enkazı altında kaldım ela gözlüm
çığlık çığlık isyanım yokluğuna
çorak gönlümün bozkırlarına
yağmur olurmusun susuzluğuma
yeterki yağ bir gece hülyalarıma
yüreğim yorgun sevdadan yana
vurgun yemiş hayallerim
öyle bitkin öyle savunmasızımki
öyle yalınayak öyle üryan
sana geliyorum çırıııııııııııl çıplak
saklarmısın beni yüreğinin sıcaklığında
her yanım hicran yarası
nefesini sürermisin yaralarıma
************************************************
yokluğunu hayalınle avuttum asırlardır
asırlık bir hasret bu bendeki sana dair
her bir güne bir ölüm düşmekteydi yokluğunun çıkmazında
duybeni düş güzeli
dirhem dirhem tükendim yokluğunda
hasretindeyim
hasretindeyim
***********************************************
kanıyorum domur domur
gözlerinle sağalt beni
bakışını merhem merhem sürermisin yaralarıma
çoooooooook çok uzaklardan
kopup gelmiş bir yaprak gibi bedenim
gelip durmuşsam,sığınmışsam
avuçlarına,
saklarmısın beni
yüreğine basmaz isen kuruyacağım
sorgulama
öylece kabul et beni
günahlarımla
yürek sızımla
öyle geceler yaşadımki sensizliğimde
ela gözlerini aradım asırlardır
her körkaranlığa saplandığında
çakmak çakmak ışığına muhtaçtı gözlerim
adına yalnızlık denen katran karası kuyularda
************************************************
geçitleri haramili yollarda
çığlık koparan çığlarda
yolvermezde nehirlerde
ve sonsuz ummanlarda sınadım ben sevdalarımı
oysa hep ayrılıklara beşikkertilmişti vuslatlarım
geçtiğim her köprüyü yıktım bende
tırnaklarımı söker gibi etimden
temizledim yüreğimden beni haketmeyenleri
hepsi geçip gittiler gölgesiz
yine ben oldum baki kalan
dolu dizgin akıp geldim asırlardır
hoyratça çaldım yüreğimi
adının aşk olduğunu sandığım kayalıklara
şimdi köpüğü gitmiş bir dalgayım
iltica etmek istiyorum
gözlerinin o ela rengi limanına
***************************************************
yamalı,yaralı sevdalardı asırlardır yaşadığım
usandım bir gülüşe aldananlardan
sevdaya kurşun sıkıp ihanete tapanlardan
çılgınlığım sevdayı en saf haliyle bulamamamdan
aşkı aradığım her sokak çıkmazım oldu
ve kanımı ayaklarımı yırtan kaldırım taşlarına bıraktım
ve sesime ses gelmeyen her çığlığımda
sensiz sessiz ağladım
özlemini yokluğunla suladım
özlemin büyüdükçe ben sonuma yaklaştım
tek umutlarımdı katık olan hayallerime
sensiz geçen her günümde
yaprak yaprak yırtım ömrümden varlığımı
tükendim saat saat
bazen kayboldum hasret denizinde
kıyılarını ararken kucağının
bazen tuz bastım
deli arayışlarımın açtığı yaralarıma,
kaybolmuşken sensizlik ummanında
gözlerin pusulam oldu
aysız karanlıklarıma
**************************************************
şimdi yalın ayak çırılçıplak gelip durmuşum kapına
sararmısın kollarını boynuma
sevdanın ateşi ile kavrulmuşken
sürermisin dudağını dudaklarıma
bin yıllık yoldan geldim
koynunda yatır beni
bir nefes dinleneyim
dağıt saçlarını
savur yüzüme
kokunu hissedeyim
bakışını sapla gözlerime
dünyayı cennet göreyim
ve ay gibi doğarken varlığın
yalnızlığımın karanlığına
terlerimiz karışmalı birbirine
öyle ki
vuslatın sırrına ereyim