Ela gözlerine kurban olduğum
Yüzüne bakmaya doyamadım ben
İbret için gelmiş derler cihana
Noktadır benlerin sayamadım ben
Aşkın ateşidir sînemi yakan
Lûtfuna erer mi cevrini çeken
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Ela gözlerine kurban olduğum
Yüzüne bakmaya doyamadım ben
İbret için gelmiş derler cihana
Noktadır benlerin sayamadım ben
Halk edebiyatımızın ünlü bir şairini ve bu kadar topluma mal olmuş geniş kitleler tarafından bilinen ve benimsenmiş (güftesiyle-bestesiyle) bu güzel eseri bugünün şartlarıyla mevcut bilimsel teknik donanım imkanlarıyla değerlendirmenin iyi niyetli değilse de en azından doğru bir yöntem ve anlayış olmayacağını düşünüyorum.Bu anlayıştaki arkadaşların günümüz imkanlarıyla kaleme aldıkları hangi eserinin 200-250 yıl sonra bu kadar topluma malolabilecğini ve dillerde terennüm edileceğini söyleyebilirler, iddia edebilirler merak ettim.
Bu anlamda; şiire olumsuz değerlendirme yapan arkadaşların, eleştirilerini getirirken biraz insaflı olmalarını beklerdim. Yorumlar arasında; kendisinin halen edebiyat alanında eğitimini sürdürmekte olduğunu bildiğim genç arkadaşımız Emrah Kurul’un “Böyle bir şair gerçekten var mı, Aşık Ömer diye bir şairi ilk defa duydum” şeklindeki ifadesi dikkatimi çekti.Az çok edebiyatla şiirle bir parça ilgisi olan herkesin bu ismi duymamış olması mümkün değildir. Hele bu güzel şiiri ve özellikle dillerden düşmeyen bestelenmiş haliyle bilmeyen yoktur sanırım.
Bu şiirle ilgili olarak özellikle Filiz Kılınç’ın ve Ahmet Erdem’in yorum ve değerlendirmelerine ekleyecek fazla bir şey yok sanırım, aynı görüşlerin ayne paylaşıyorum.Günün şiiri çok güzel, hele günümüzden ikiyüz yıl öncesini hayal ederek okumak daha da güzel. Bu vesileyle edebiyatımızda başka eserleriyle de haklı bir ün ve yer edinmiş Aşık Ömer’i rahmetle yadediyorum, seçici kurula teşekkürler.
Doğal şiir; doğal şairlik budur işte. Âşık Tarzı Şiiri; Koşma nazım şeklinin Güzelleme türünde yazılan bu şiir, basit gibi görünmesine rağmen bir derinlik içermekte aslında. Eski Türk Edebiyatı dersine giren bir hocamız, Halk ozanları içinde özellikle Âşık Ömer üzerinde dururdu ve sık sık ona vurgu yapardı. Hatta onu konu alan ve bir dergide yayınlanan yazısını hatırlıyorum bu arada. Demek ki bir bildiği varmış bu hususta.
Allah rahmet eylesin,şiiri sevdim.
Hoş ve güzeldi.
işte budur ya...
böyle şiirleri günün şiiri görmeyi özledik...
Teşekkürler...
yazanın toprağı bol olsun.
Sevgili Emrah,
İnternette özellikle aradım ve bu şiir, rahmetli,Aşık Ömer'e ait. Demek ki öyle bir şair var.
Şair günümüz türkçesini, üçyüz yıl önce kullanmış: Yani bizim dilimiz, o kadar basit bir dil değil,
Türkçemize lütfen sahip çıkalım. Sevgili kürt kardeşlerimiz bile, dilimizi kullanalım diye figan ediyorlar. Biz türkler neden hala arapça, farsça dil üzerinde ısrar ediyoruz?
Ha diyeceksiniz ki, o zaman neden bir kaç gündür arapça ve farsça kelimeler ağırlıklı olan şiirleri onayladınız?
Cevabım: o şiirler öyle gerekiyordu.
Gönlüm bundan böyle, gerçek türkçe olmayan şiirleri, sevgili, Seçici Kurul'umuz, inşallah bu sayfaya günün şiiri olarak koymaz ve bizleri de arapça ve farsçaya özendirmez.
Sevgi ve selamlarımla.
İbret için gelmiş derler cihana
her dizesi tek tek bile ne kadar güzel
yormayan akıcı güzel bir şiir ,özellikle hece şiirine gönül
verenlere ilham olacaktır
İŞTE ESER BUDUR...KAÇ ASIRDIR YAŞAR DURUR..DİLİMDE TÜRKÜ OLUR....
KUTLARIM SEÇİCİ KURUL.....
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta