Köleci sistem içinde olup biten süreç durumları somutsa da, bunun anlaşılması pek somut değildi. Olup bitenler, El’den biliniyordu. Çünkü sistem El’indi ve El takdirli süreç olmakla; sürece yeni takdir yapacak olan da, El’di.
Olup biteni El’den bilmekle, siz düşünüp; siz karar verip; siz ön görülerde bulunamıyordunuz. Süreç sorunlarına ya El konuşacaktı. Ya da El sözcüleri olan apilular (peygamber ahlakçı düşünce insanları) konuşacaktılar. Yapı oligarşi yapı olmakla görünüm politeisti (pagan) yapıydı. Hangi El’in, Hangi El sözcüsünün ne konuştuğu pek anlaşılmıyordu. Bu nedenle kişiler politeisti yapı içinde hangi El’e tabi olunacağını da bilememekle yeni inancını tam bilememekle, imanı bir seçmezlik ilkesi içindeydi.
Herkese göre farklı işleyen süreç, birçok El’e göre olukla bilinemeyenleri ile doludur. Herkese göre olmamakla; kişilere göre sevda olmanın da birçok bilinmezlerini içeriyordu. Her biri birçok kişiye göre birçok olmakla süreç; bu nedenle daha çok karmaşıktı. Süreç karmaşık olmakla anlaşılması da bir o kadar zordu. Bu zorluğu yaşamanın düşünce sonucu da yorgun düşme olacaktı.
El vaatli düşüncelerin bu kabil çelişkileri içereceği önceden bilinseydi durum farklı olabilirdi. Önce El takdiri vardı. Sonrada herkese göre değil de kişilerin kendisine göre nefsi tahayyülleri işi; iyice içinden çıkılmaz kılıyordu. Kişiler mal-mülk sahibi olanlar karşısında nefsani ilikle mal mülk yoksunu oluyordu.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta