El kavgası; El’e karşı yeni bir El olma; El gibi mal mülk sahibi olmanın kavgasıydı. El dönemi içinde gelişmiş bir süreçti. Nasıl El, ilahi dönem içinde gelişmişse; tagutluk olan El kavgaları da (tagut ta) El dönem içinde ortaya çıkmıştı. Genelde El kavgası El’in, El ile ve El’in kendi inanıcıları arasındaki kavgaydı.
Şu farkla. El'in El olma (tagut olma) iddiası; İlahın El olma kavgası değildi. El'in de ilah olma kavgası değildi. Aksine El, ilaha benzememekle ortaya çıkmıştı. El bambaşka sürecin eşiği olmakla El; ne ilah gibi ortak kararları tanıyordu; ne ilah gibi ortak mülk sahipliğini tanıyordu. Tabii ki oligarşi içinde olan El, imparator olan El tarzları içindeki zıddına dönen süreçleri saymazsak.
Oysa tagut El dönemi içinde gelişmişti. El gibi El'e benzer olmanın kavgalarıydı. Tagutluk tıpkı El'in, ilahlara karşı koyduğu eylem gibi El de kendisi gibi olan diğer El çokluğu karşısında, her hangi bir El eylemine karşı olan, yeni bir El eylemiydi.
Takdirce ve mal, mülk eylemlisi oluşuyla eylemli olana (diğer El’lere) karşı, eylemdi. El toprağı veya El mülkü içindeki kullar arasında da; tek tük te olsa; El'e karşı, El taktikli El eylemleri de başladı. Somut olan güçlü El durumu ile yine somut olan kul hakkına saldırı çelişkilerden kaynaklı her bir beklentilerin kul nezdinde hayale dönüşmesi; El’i de tasarlayan, hayalin soyutluğuna dönüşüyordu.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta