El İzim Silahım Buğusunda Camların

EL İZİM SİLAHIM BUĞUSUNDA CAMLARIN

içine girdiği zarf kefenidir
adresine ulaşmayan mektubun
yalandı senin içinde öldüğüm
yalan seni kefen yazan sözlükler

beni sorardı seni görenler
içli-dışlı olduğumuz yalandı
mektuplarını aldım zarflarından
kanayan kelimelerin yalan

hükmü fena adamları anlat bana
perdesinde sam yeli pencereleri
anlat ve sabret ey sevgili
sedyelerde koparılmış bebek gözleri

büyüyen çocukları anlat bana
dişlerinde gazoz açan oğlanları
saçları rüzgar dalga dalga kızları
çöplerinde şehrin kürtajdan artakalanları

kurtçuklar düşmeden öncesini
köpekler gelip götürdükten sonrasını
anlat ve sabret ey sevgili
memelerden süt çeken enikleri

yağmur suyu bacaları kırıldığında
kanalizasyonlardan akıp giden merhameti
anlat bana ince hesap gören klinikleri
Çukurova’da yetişen antibakteriyel pamuklara sızan ihaneti

yarı yollarda kanadım ey sevgili
kanım ki merhemdi yaralarıma
buğusu kusulmuş sesimdi camların ardında
bitmemiş ölümler üstüne el Faaatiha

vurulmuş silahım berisinde ağların
bulvarlarda saklı yerim vadiyi rahim
dizelerime işerdi şeytanı izcim en nihayetinde
yalandı ihtiras dağların yalan müstakil sıradağların

el izim silahım buğusunda camların
yalandı rahman ve rahim yediemin tesellin
iyi ki sen vardın ve iyi ki gözlerin
yine de amin sevgili amin

ilyas orak