ey insanoğlu şöyle bir dur hele
ruhsal bunaklığın sen neden ki hep içindesin
Çiy süt emdiğin hep bilinir bilinir de kan emmen de sana şart mı?
Ya aklın yok ya da sana nankör nefsin bindiğin dalı kesmektesin
yoksa senin duyguların da kart oğlu kart mı?
elin aşı başı yaşı işi eşi dostundan sana ne sen nesin kimsin
durmadan kurcalayıp da daima da çomak sokarsın
nefsin ipini iyi tutup da bir dizginle uçuruma doğru gitmektesin
gözün gönlün niçin doymaz yoksa sen bir canavar mısın?
tüm alemi kucağına doldursan bile sen doymazsın gözden de açsın
neden ki her bir balda da senin bir parmağın var
köpek cinsi gibisin yeter ki ucunda bir kemik olsun
bir bardak çaya bile tavsın
hı ne dersin yoksa bu yalan dolan makinesi mi diye bir soranın var
doğrular kalmış geriler de eğriler soyar durur el ve göz yardımıyla
işin gücün hepten zevk ve sefa
sonu nereye varırsa varsın daima çektirir de durursun cefa
nerde bir parça da olsa kan ve zulüm mutlaka bir payın var
ve okşayınca ruhunu çil çil imkanlar
garibin umutları yırtık çoraptan medet ararken
aç hasta ve perişan bir vaziyette de olsa
dizginlerin elden boşalıp da yön bilmeyen paniklemiş atlar gibisin
yalpalayıp da durursun hep sağ ve sol ceplerin arasın da
arka cebinde ki cüzdan irtibatlı ya banka kasalarıyla
aç bir mideyle bir deri bir kemik dört ayak olmuşken çocuklar
el insaf bile ağlar
sende yok ama köpekler de bile bir parça da olsa bir vicdan var
**************
gönlünün dağ bayır ve ormanları bile aştığı vaki vaki de
hiç değilse kışta donmamalıydı garipler
düşen bir çığ gibisin
önüne çıkanla bir de altında kalanın vay ki vay haline
hiç gelmedi bu acuna senin gibi acımasız bir mahluk daha
dönmelik içine işlemiş ermeni görüntülü gizli Yahudi “pakraduniler” gibisin
annelerin göz yaşları ile çocukların korku dolu acıklı feryatlarını
kurşun kurşun da diziyorsun sen
şan şeref ve namım olsun diye çıkarlara
utanmadan da kıs kıs gülerek gidersin sen sözde havraya kiliseye ve sinagoga
merhamet hiç girmemiş ki bir nebze gönlünün içine
nasılsa papazların ne kadar kötülük yapsan da temizler bir vaftizle
paran da var cenneti bile hemen koyuyorlar önüne
ortalığı kan götürürken sen mehtaba havyarla seyre çıkarsın
damarlarından bile hep petrol akıp dururken
sen hep bir tek kılın bile peşinde dolaşan pis bir tamahkarlıktasın
bizler bu dünya da herkes bir bütün ve kardeş olsun
çiçekler dalların da kalsın ve hiç solmasın derken
her yanımızı sarmış meğer ki vampirlerin
her bir yanda da cadı kazanları kaynatılıyor
hep cezalıymışlar gibi tek tek öşür alınıyor çocuklar
firavunların Müslümanlardır yakılacak İbrahimleri çıkarları gereği
dar ağacına çekilmişten bin beter yanıp da durur anaların yüreği…
(14.05.2015) AZAP…
Kadri AtmacaKayıt Tarihi : 16.5.2015 17:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kadri Atmaca](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/05/16/el-insaf-bile-aglar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!