Yıl 1974 -75…
Okuldan mezun olmuşum.
Sanki dünyayı parmağımda döndürecek kadar güçlü ve donanımlıyım…
En azından ben öyle düşünüyorum...
Tayinler belli oldu, Antalya Akseki /Minareli Köyü.
Sevinçliyim.
Endişe var mı?
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Şu sahifeye gelene kadar size kardeş mi abla mı ne diyeyim bilemez haldeydim.
Buraya geldim,iyi oldu...
Muhterem Hocam,Saygıdeğer Ablam;
beni de mümkünse kardeşleriniz arasına yazın.
Okuduklarımızdan,okuyup anladıklarımızdan yola çıkarak,
biz bu sahifelerin yazarına teşekkürü borç biliriz.
Lütfen yazmaya devam ediniz ve bizi de haberdar ediniz.
Çünkü yazdıklarınız çok güzel...
Saygılarımızla...
.
Çok güzel bir öykü. Severek okudum. Söylenecek çok az söz, düşünülmesi gereken çok gerçek var. Küçücük bir öykü de benden:
Danışman Köyü. Doğu Karadeniz'de bir dağ köyü. Genç arkadaşım İbrahim'le 1960 yılı Rylül'ünde göreve başladık. 47 Öğrencimiz var. Okul iki sınıflı. Bir ve ikinci sınıflar bir derslikte, üç dört ve beşinci sınıflar bir derslikte. Küçük iki odası olan ahşap bir köy evinde kalıyoruz. Geceleri bizi bir fare rahatsız ediyor. Kitaplarımız, eşyalarımız ve yiyeceklerimizin çoğu basit iki tahtayla yapılan rafta duruyor. Ne yapmışsak farenin belasından kurtulamadık. İbarahim kasabadan bir fare kapanı alıp geldi. O gece kapanı güzelce hazırladık. Işığı söndürerek yattık ve uyumadan kapanın sesini dinlemeye başladık. Aradan bir saat kadar zaman geçti ve bizimki birden tıkırtılar çıkarmaya başladı. Gece ne olup bittiğini göremiyorduk. Derken, 'şak' diye kapanın sesini duyduk. Gaz lambasını yakıp baktığımızda tel kapan fareyi tam belinden yakalamıştı. Kurtulmak için çırpınıp duruyordu. İbrahim gaz şişesini eline aldı farenin üzerine biraz gaz döktükten sonra kibrite uzandı. 'Yakacağım seni, Allah'ın gelse artık seni elimden kurtaramaz!..' diyerek yaktığı kibriti yavaş yavaş fareye doğru uzatıyordu ki, tam tutuşacağı anda sanki hiç bir şey olmamış gibi fare kapandan kurtularak kaçıp gitti. Tanık olduğum bu olayı yıllarca unutmadım ve ondan sonra çok farklı bir insan olarak değiştiğimi anladım. Fare kapandan yanacağı anda nasıl kurtuldu, doğrusu hala şaşkınım!... ++
selamlar hocam...cahalete karanlığığa ışık tutn yüreğinize sağlık...amcayıda selametle anıyorum...öğretmen herşeyidir bir köyün...medeniyeti güneşi ışığıdır yıldız yıldız...o zorlu şartlara görev aşkıyla dolu yüreğinizden öpüyorum sizi sayın hocam ...sonsuz saygılarımla...tam puan..
Geleceğimizi ören öğretmenlerimize sonsuz sevgi ve saygıyla.Ayrıca vefakar köy öğretmenlerimize sahip çıkan bir avuç yürekli insanlara da yürek dolusu selamlar olsun..Kaleminize sağlık..
Duygu yüklü seslenişleriniz daim olsun kardeşim,
kutluyor saygılar sunuyorum.
.
Kutlarım, yüreğinize sağlık. Saygı ve selamlarımla.
Sayfama gelip selam bırakan tüm DOSTLARA selam olsun. Emeklerine ,gönüllerine sağlık diyerek...Saygılar,selamlar..
Anadolumuzun her karış taşında, toprağında öğretmenlerimizin emeği vardır tartışmasız. Şiirin altındaki anıları okudum. Aslında hem Naime Hanımla, hem Mustafa beyle de köy öğretmenliği anılarımızı paylaşmışızdır çoğu kez. Öğretmen oluncaya kadar gezmeye bile köye gitmeyen şehirli bir çocuk olarak göreve başladım G.Antep'in Fırat nehri kıyısındaki yolu, suyu, elektriği olmayan bir köyde yalnız başıma. Muhtar bana bir el radyosu verdi dinlersin diye. Arkası yarın, mikrofonda tiyatro, Yurttan sesler korosunun türküleri, daha çok şiir yazmak. Fıratın sularına atardım hayallerimi Basra Körfezi'nden okyanuslara çıkardım. Teknolojiden uzak insanların sıcaklığını, candanlığını görüp paylaşmasaydım şimdi Anadolu insanının değerini bilemezdim. O yokluk içindeki çocukların bugünlerde geldiği yerleri gördükçe öğretmenliğin kıymetini, kutsallığını anlayamazdım. daha neler neler var paylaşılacak ama başka şiire bırakalım hadi. Bence biz, düşündüğümüz 'blog' çalışmasını bir kere daha düşünelim mi acaba? Yüreğine sağlık.
Sevgili Hümeyra hanım, azminize, yürekliliğinize hayran oldum, içtenlikle kutluyorum bu değerli paylaşımınızı...
Sevgimle
Şimdi bu şiire ne desem az gelir. Belki birileri için çokça önemli olmayabilir yaşananlar. Fakat bunu yaşayanlar bilir değerini.
Şiir ben benden aldı uzuuun yıllar ötesine götürdü. Anadolu' nun öğretmenlik yaptığım ücra, garip köylerinde dolaştırdı. Mutluluklarımı ve acılarımı tazeledi.
ONCA YOKLUĞUN İÇİNDE NE GÜZELDİ O GÜNLER...
O İstanbullu beyefendi ne güzel bir benzetme yapmış. Çok yerinde... Evet öğretmendir güneş. Sonsuz ışık ve ısı kaynağı. Yaydığı bilgi ışık, dağıttığı sevgi ise ısı...
HAKLISINIZ ÖĞRETMENİM. O GÜZEL İNSANLARDAN, O GÜZEL ATLARA BİNİP GİTMEYEN HALA BİR KAÇ KİŞİ DAHA VAR ARAMAZDA. FAKAT ÖYLE AZ KALDILAR Kİ....
Burnumun direğini sızlatan bir şiirdi. Kutladım içtenlikle canım arkadaşımın bu güzel anı- öykü şiirini içtenlikle ve sevgimle... Nicelerine....
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta