Kişi üzerinde parçalı olup giden organize eylemeler kişi üzerinde boşluk bırakır. Bırakılın boşluğun kendisini çağıran (öz yineleyici) oyuk gerilmesi nedeniyle kişiler de; kendisinden gidenleri, farklı kullanım ve tüketim sağlamaları olarak geri çağırır.
Kişi üzerinde ayrışıp giden yöneylem potansiyellerinin oyukları sünen durumun geri çekim gücü haline gelirler. Yani ayrışan parçaları geri çağıran kolektif alan kuvveti ile kişi üzerinde ayrılan parça yüklerin bıraktığı oyuk hareketi; ayrışmaları farklı sağlama olarak geri çağırır.
Böylece parçalar, ayrışarak kopan bağ enerjisi ile üzerlerine yüklenen alan kuvveti nedenle bir gerilme, bir çekimli duruma dönüşmeye tabii olup; böylece potansiyel kazanırlar.
Gerilme çekimli potansiyel yük, ayrışmadan doğan sonuç sağlamadan sonra bitişik zamanlı beş baskı ile olan kişinin ilk eylemsiz durumuna döner. Bu dönüş, tek düze bir dönüş değil. Aksine birçok farklı sağlama yapan bir dönüştür. Sağlamalar geri çekim kuvveti ile bileşimin merkezindeki kişi üzerine konumlanırlar.
Sağlamalar neden kişi üzerine dönüyordular? Çünkü kolektif alan öz yineli, ya da öze gönderili veya geri bağlanıcı bir inşa idi. Yani kolektif alan canlı bir örgenlik gibi organikti.
Yani kolektif alan kendisini çağırıyor, kendisini onarıyor, kendisini kopyalayıp tekrarlıyordu. Bunlar bilinemediğinden yaratılış olarak söyleniyordu.
Ayrıca sağlamaların kişiye dönme nedeni içinde kişi üzerindeki beş baskının kişiden ayrılması ile kişi üzerinde bıraktığı oyuk alanlar da öz yineli bir eyleme dönüşüyordu.
Her bir durum aktif ve pasifleriyledir. Yani nötr bir enerji düzeniyledir. Bunlar birbirinden koparılınca sünen ve birbirini çağrışıcıya döner. Sünmenin çekim kuvveti ve geri çağrım kuvveti olduğunu unutmayın.
Her bir ayrışma davranışı, aktif ve pasif yük hareketlerini eyleme geçirir. Oturma eyleminiz kalkacak olmanızla aktif, oturuyor olmanızla pasiftir. Otururken kalktığınız yer, bir başkasının oturmasına uygun bir boşluk (oyuk) alanı eylemine dönüşür.
5
Yani oyuk eylemi tekrar oturulmayı çağırır. Bu olgu da öz yineli hareketlerin temelidir. Bu kendisini çağıran temel üzerine bindirişler yapılır. Nötr olmuş ikili durum yüklerine dıştan bir kuvvet uygularsanız nötr durumlu yükün biri nötrlükten ayrılıp bir alan içinde gider.
Ayrılan yükün nötr (bileşim) olduğu ilk yerinde geriye bir oyuk ve oyuk alanlı eylem bırakır. Oyuk nötr veya bileşim olmak isteği ile ayrılan yükü, adeta gel yerine otur diye geri çağıracaktır.
İşte bileşimi veya nötrlüğü) bozulmuş olup hareket eden yük üzerine yük geri çağrılana kadar kolektif alanın isteğine göre organizasyonlar modüle ediliyordu. Yük bu bindirişe göre iş görüp, süreci oyuğun geri çağrısına tamamlıyordunuz,
Nötrlük konumu ya da bileşim konumu bozulan ikili durumlar aktif, stresli, gerilimli durumlar olup polar bağ ayrışmasıyla (kutupsal bağ, kutba ait aktif bağ ayrışmasıyla) organizasyon düzenlemesine dönüşüyordular.
Kolektif alan içinde bileşimi yani nötrlüğü kolektif kuvvet bozuyordu. Kolektif alan yüke sündürme gibi bir kuvvet ekliyordu. Yük üzerine eklenen bu kolektif kuvvetle, kolektif alan içinde hareket ediyordu.
Oyuğun çağrısına rağmen yük oyukta uzaklaşıyordu. Ta ki yük üzerine eklenmiş olan kuvvet, sürtünme nedeniyle ortadan kalkınca, yük nötr olmak için gerisin geri oyuğa doğru düşüyordu. Yük oyuğa doğru gel oluyordu.
Kolektif alan, kişilerin o kolektif alan içine gelmesi bağlamında kişiler ekseninde birleşen bir potansiyel kuvvetti. Kişilerin üzerinde bir birim zaman dediğimiz bileşik bir beş parçalı yöneylem yükü vardı. Birleşme eğilimini, nötrlüğü bozulan bileşik zamanlı durum içinde ayrışan beş parçalı yöneylem gerilimi ortaya koyuyordu. Her gerilim mutlaka akar.
Kişi üzerindeki bitişik zamanlı yöneylemler kolektif ortamın kolektif alan kuvveti nedenle bileşimin nötrlüğü bozulur. Bileşiğin parçaları polar gerilimlerine ayrışırlar.
Bayram KayaKayıt Tarihi : 29.10.2022 15:31:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!