Ön ittifak içindeki süreçlerin değişen, dönüşen, gelişen zamanının her aşaması içinde yeni olan birçok onca süreç yansımaları ortaya çıkıyordu. Belli belirsiz olan bu sis bulutu gerisinde bir siluet belirmeye başlamıştı. Bu siluet yeni durumun mana anlayışıydı.
Bu siluetti yansımayı veren süreçlerden birisi ittifakın mal mülk sahipliği yansımasından kişi sahipliği yansımasına geçişse; yani tüme ait olabilmenin yanında kişi sahipliğinin olabileceğini düşündürtmek ise; bir diğeri de kült merkezi depolarında biriken kamu mallarının; ortaya koyduğu bu muktedirliklerin de kişi öznelerine, kişi muktedirlikti (kişi yapabilirlikti) sahiplik, oluşu ile yansımasıydı.
İttifakın mal sahipliği ile ittifakın üreten ilişki sahipliği nedenle, ittifakın artık ürün depoladığı zenginlik birikimleri vardı. Bu birikimler ittifakın potansiyel bir güç kazanmasıydı. İttifakın bu süreçle kazandığı durum; hükmedici muktedirlik ya da yapabilirlikti. Kişiler bu yapabilirlik içinde olmalarını kendi kişisi düzlemlerine doğru çözümler olmakla, yapabilirlikleri kendisine maal etme düşüncesinin hayallerini kurdular. Ortak grup bencilliğini kendisine maal etme işi, som kişi bencilliğinden başka bir şey değildi.
Kişiler ittifakı durumlu, kolektif olan potansiyelden; yavaş yavaş kendi kişi sahipliği içinde yapabilecek olmalarının hayalini çıkarmaya başlamışlardı. Bu kolektif güç sentezli bir durumu kişisel duruma indirir olan bir çözümlemeydi. İttifak sahipliği yerine; kolektifin gücü üzerinde, kişisi sahipliğini kılar olmanın düşüncesini kuran kişiler, kendi kazanacağı hükmedici muktedirliklerin farkına varmaya başlamışlardı.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta