El’aziz’e Gelmez misin Nazlıcannnnn

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

El’aziz’e Gelmez misin Nazlıcannnnn

23.23 2009

Özündeki çiğdemin kokuları gelmiyor oysa baharındayım.Gayrı açılmanı bekledim.Yusuf’un aşka alıştırmalar yaptığım dipsiz özlemlerin kuyusundan çıkarmalısın bir sözünle.
-Acım çilesi bitmeyen dizelerde,şarkılarda,ölümsüz demlerde.
Neyzenler döner, ney çalınır sızılarımın sahilinde. Sonsuzluğun başı döner, sana döner hasretim.
*Kırgın bir ceylan gibi gidişin kalır en derinlerimde. Unutmak istesem de yüreğinde simyam kaldı aşk ceylanım.
Talihimin tarihini yerle bir ettiğin ana kuzusu demlerin çaycısıyım.Sensizliği içiyorum şekerim yok.
*Sendin şekerin, içimde,t’adımda eriyen.
Eriyen buzlarını, umutlarını, can kırıklarını bağrıma basmışken basılmamış yarın yazılır adıl kaldığın uzaklarımda.
-Turuncularının gizemi renklere karıştırır beni.Gri bir haz s’arar
kopuşları. Maviye çalar sözlerinin sonsuzluğu.Nefretine tüner siyahın.
-Siyah tokaların kalmış isimsiz çekmecelerde. Hangi suçumun taranmamış saçına takayım diye bıraktın ki onları.
-Kârım sendin bu aşk tecimenliğinde. Cambazlığımı rağmen şimdi sensizliğin zararındayım.
-Sezon sonu indirimlerine giren bekleyişin inişinde yürek heybemde senli hiçbir şey yok.Yalnız umut aldım bol bol.
-Vuslatımın v’anası bağrı açıklarında açık. Gel kurumuş bu aşk toprağının bütün renklerini sula diyor.
Beni savur, kavur, güzelliğinin gölgesinde. Ucu görünmeyen yüreklere götür beni.Kalbinde topla, çıkarmaları yap eski acılardan, çarp yeni benle her şey.Güleç bir payda ol, al beni p’ayına.Bölüşsün özlemler.
*Elde kalan kahırları s’ağlamada kullanma sakın.Bir ayrılık denemesinin mucidiydim. Dünyada senin gibi bir güzeli kırmanın , beni terk edecek kadar can kırığı bırakmanın mucidiydim.
-Tarihe geçmek değildi amacım.Talihinde kalmaktı belki. Bir mucidin
denenmemiş yaşamlarında bedellerin seyrü seferliğini hesap edemedim
el azizem.
Sevginin seri katili, sebebin sebebi bendim belki, ya sen hangi duygunun meleğiydin ki bunca sebeplerin failiyken beni bir türlü alamadın cennetine.
*Söyle sevgili ben kirli düşlerin sularını akıtırken sen zemzem kuyusunda mıydın?
-Nemrut’un kızı beni ateşine atarken sen İbrahim’in kızı olsaydın gelip alsaydın aşkla ateşin sınavından.
-Ben Firavun’un kızıyla haz satrancı oynarken bütün piyonlarımı çalan Musa’nın kızı olaydın.
-Bütün kalelerimin gönül kapısı olup beni Kızıldeniz’e sürükleseydin.
-Orada ölmeye bile razıydım.
Böyle inleyen bülbülün sol yanında kilit üstüne kilitlerle kapatılmışken şimdi söyle hangi anahtarın açacak bu bahtsız kalışları.
Bu sende kalışın nabzını yoklamayacak mısın nemli gözlerinle yağmuru özletirken. Bu aşk fidanım yaşıyor mu hala? Ölümsüzleştirdiğim senli sevginin yeşilliğini görmeyecek gözlerin .
Görmeyeceksen misin her gördüğün başkasında beni.Kime baksam seni görüyorken sen başka isimsiz imzaların gözlerinde helalini haramlara kırk harami mi yapacaksın.
-Harama karışan bir sevdanın cenneti olur mu ki gülüm.
*Gözüme ırak’san başkasının Bağdat’ı olup Hülagü’nün yaktığı en büyük aşk kütüphanesi olamazsın ki.
Düşlerimden daha düşürmedim ki seni.
Ben kendime gittim .Sen nereye gidersen git
hep “el “ kalacaksın ben kendimdeyken.
-El’azize gelmez misin bir daha .
Bu şehir, bu ruh, bu sevgi, bu isteyişin aziziyim.
Bu tutku, bu vuslat, bu imkansızlık, bu vicdani canhıraşın azizesisin.
-Ben aziz.
-Sen azize.
-İkimizde şimdi “el” olduk. Aramızda çiğ altında kalan çiğ düşlerimiz.
Ve eritecek sözlerin , gözlerin, özlerin var “ el” azize.
Bu el aziz’e dönüş için yazgının biletini hazırlamalısın.
Yazgımın sen p’arasında senin yüzün. Harcayacak zaman ve aşk var; ama sen yok.
*Hıçkırıklarımın gömüsünden senli hazineleri görmemezlikten gelme.
Vuslatın tarihçesini yazdım sen ile illa sen arasında. Eksik hatta esrik demlerin eksik.
-Tümle beni el’aziz bağrında. Sokul aziz kaldığım tutku dağarcığında. Sularına alışan Fırat gibiyim sol yanımda Dicle’n akar.
Ne kadar kaçarsan kaç vuslatımız Mezopotamya’dır.Orada birleşecek sularımızın kaderi, el ele Basra’ya taşıyacak.Biz okyanusların koynunda ıslandık aşka. Biz sonsuzluğun dalgalarında algıladık aşkı.
-Bu yüzden yarın sonsuz bir sen’e hamile. Gelişin iki dünya için hayr’ettin’e emanettir bilesin Nazlıcan.
-Bu dünyadan sonra bin dünya yaşadım sevenlerin cennetinde bekle beni.
-El azize olarak değil. Azizem olarak gelir misin el’aziz’e.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 9.10.2011 13:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan