O gün, amaçsızca dolaşıyordum büyük bir alışveriş merkezinde. Ayaklarım, salon bitkileri bölümüne sürükledi beni. Oysa salonumun bir köşesi botanik bahçesi gibiydi. Difenbahya benzeri bir bitkiye takıldım. Yaprakları inanılmaz güzeldi. Tam elimi uzattım, saksıda bir başka el fark ettim. Huzursuz oldum. Başımı kaldırdım, sahibiyle göz göze geldik. İstek ve kararlılığını gözlerinden okudum. Ani bir refleksle çektim elimi.
“Eğer çok istiyorsanız…” dedi.
“Yok” dedim. “Buyurun, önce siz seçtiniz.”
Yüzüne, çok sevdiği oyuncağına kavuşan bir çocuğun mutluluğu yayıldı. Çiçeğin yapraklarını okşarken:
“Evim buraya çok yakın. Bir kahve içmeye davet etsem sizi… dedi”
Anladım, bu bir teşekkürdü.
“Kısmetse bir başka sefere…” dedim nazikçe.
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Anlam ve duygu yüklü başarılı çalışmanızı tebrik ediyorum sevgili can şiir ablam..
Kaleminiz, yüreğiniz daim olsun dileklerimle..
Saygı ve Selamlarımla..
HEPİMİZİN İÇİNDE MUTLAKA ALEM NEDER KELİMESİ VARDIR VE HEP YAŞARIZ TABİ BU BİZİM YAŞTA OLANLAR BİLİR HEP AMAN AMAN DERDİK KENDİMİZİ YAŞIYAMAZDIK YA GÖRÜCÜ ÜSÜLÜ İLE EVLENDİK YADA EŞİMİZİN HİÇ YÜZÜNÜ GÖRMEDEN EVLENDİRİLDİK BU HAYAT BANA BENZİYOR SEVGİLERİMLE TAM PUANLA
Tıpta Hermafroditlik adıyla bilinen bir hastalık... Eğer görünür durumdaysa çift cinsiyetlilik...
Bir de dıştan görünmeyeni var ki.. Sanırım asıl sorun burada... Onun tıptaki adı Pseudo Hermafroditlik...
Dıştan belli olanı, zaten doğumda fark ediliyor ve kromozom eşitlemesiyle hangi cinsiyetin baskın olduğu belirlenerek 2 yaşına kadar tedavisi tamamlanıyor..
Gizli olanıysa farkedilemediği için ergenlik dönemine sarkıyor, hatta evlilik sırasında ortaya çıkıp, bir dizi soruna neden olabiliyor..
Görünürde erkek ama içte kadın veya tersi olduğunda, aile dıştan görünüşe uygun yetiştiriyor çocuğunu, ergenlik çağına geldiğinde ters belirtiler ortaya çıkınca da karmaşık sorunlar zinciri başlıyor...
Sadece aile içinde kalsa belki o kadar yıpratıcı olmayacak...
Oysa çocuk okula gitmiştir.. Arkadaş çevresi oluşmuştur... Hısım, akraba, konu, komşu kısaca 'sosyal çevre' işin içine bir biçimde karışmıştır...
Olasıdır ki 'efemine' davranışlara yönelim ile lezbiyenlik alametleri de görülmeye başlanmış, artık hasta gençlik evresine girmiş de olabilir...
Kırsal kesimde ise daha da ileriye gidilip, evlilik baskıyla gerçekleşmiş ama akabinde iki aile birbirine girip, çok nahoş olaylar da yaşanabilir...
Çift cinsiyetlilik 'istisnaidir' elbette... Nüfusa oranları da oldukça düşüktür. Ama vardır, bu da doğanın ve insanın gerçeğidir...
Toplum yapısı, kültürel gelişmişlik ne denli üst seviyelerdeyse, sorun o nedenli kolay çözülecektir... Tersi durumdaysa vay o ailenin, hastanın haline! Hele de 'ilkelliğin kol gezdiği feodal yapı hüküm sürüyorsa', artık iş 'katli vaciptir' kararına gelir, dayanır!
Ülkemizde bu tür örnekler vardır. Kamuoyuna mal olmuş, hemen hepimizin kabul ettiği tanınmış şahsiyetler de vardır...
İlginçtir... Ya şimdi olsaydı diye bir düşünürseniz, 'en tepeden, en alta kadar' işe karışmayan, fetvalar vermeyen kalır mıydı?
Yaşama şansı, kamuoyunca tasvip görme şansı mümkün olur muydu?
Buradan bakınca bile, ne kadar 'geriye doğru' gittiğimizi anlayabiliriz. İşte bilinçaltımıza işleyen endişe, korku böyle bir şey...
Öğretmenimin 'el alem ne der' diye düşünmesi de sanırım böyle bir endişeden kaynaklanıyor...
Ama o 'aydın...' O bir öğretmen... İnsanlığı öğreten, 'insan olan...'
O nedenle anında kovuyor aklına geleni ve utandığını kendisine itiraf ediyor... Yetmiyor, benzer bir soruna parmak basan şiirini anımsıyor, bir bölümünü de bizlerle paylaşıyor...
Öğretmenim, düz yazınızda şiirleriniz kadar başarılı... Hele konu, işlenişi ve okuyucuyu sürüklemesi...
İçtenlikle kutluyorum sizi..
Çok güzeldi hocam. Bu güzel paylaşımınız için teşekkür ediyorum.
Herkesin içinden düşünmesi gereken bir gerçeği öykü tadında duygu ve düşüncelerinizle ne güzel aktarmışsınız. Güzel yüreğinize sağlık, kaleminiz daim olsun hocam. Saygılarımla.
ÇOK GÜZEL bir konu ve muhteşem bir eser anılarıyla bütünleşen bir dünyanın kaleme alınması kutlarım tam puanımla listemde
Elalem ne derse desın üstadım sen ne dedugını bıldıkten sonra bızede kalemınızın önünde saygıyla egılmek düşer saygılarımla
Bir yerde okumuştum : 'Dünyanın en büyük hapishanelerinden biri 'elalem ne der' sözüdür.' diye...Şık bir çalışmaydı,kutluyor,saygılar sunuyorum...
Naime hanımefendi kardeşim.
O bahsettiğiniz insanın durumu onun suçu değil.Kadere rıza göstermek durumundayız.Ayrıca o insanı yaratandan dolayı sevip onuda kabullenmemiz gerek.Ben şahsen bu durumdan dolayı duygulandım.Şiirinize gelince finali bu kadar güzel olan şiiri okumak üzere şiirinize gidiyor, selam ve muhabbetlerimi arz ediyorum. Kardeşim
İlginç bir öykü. Toplumumuzda anılması, söylenmesi güç bir durumu çok güzel açıklamışsınız. Bu konuda aslında çok uzun öyküler, romanlar yazılır.
Yazıda noktalama kusurları var ama , düzeltilebilir.Kutlarım.
'El alem ne der? sözü kadar duvarları yüksek bir hapishane var mı?''
demiş biri..Ve çok doğru demiş..'Elalem ne der?' demek için gelmedik bu dünyaya..Kim ne dicekse desin..Herkesin hayatı kendi sorumluluğunda..Günahıyla sevabıyla..
Harika bir yazı olmuş..Kutlarım Naime hanımcım..:)
Bu şiir ile ilgili 92 tane yorum bulunmakta