O gün, amaçsızca dolaşıyordum büyük bir alışveriş merkezinde. Ayaklarım, salon bitkileri bölümüne sürükledi beni. Oysa salonumun bir köşesi botanik bahçesi gibiydi. Difenbahya benzeri bir bitkiye takıldım. Yaprakları inanılmaz güzeldi. Tam elimi uzattım, saksıda bir başka el fark ettim. Huzursuz oldum. Başımı kaldırdım, sahibiyle göz göze geldik. İstek ve kararlılığını gözlerinden okudum. Ani bir refleksle çektim elimi.
“Eğer çok istiyorsanız…” dedi.
“Yok” dedim. “Buyurun, önce siz seçtiniz.”
Yüzüne, çok sevdiği oyuncağına kavuşan bir çocuğun mutluluğu yayıldı. Çiçeğin yapraklarını okşarken:
“Evim buraya çok yakın. Bir kahve içmeye davet etsem sizi… dedi”
Anladım, bu bir teşekkürdü.
“Kısmetse bir başka sefere…” dedim nazikçe.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Güzel ve akıcı bir deneme. Tebrik ederim Naime hanım. Denemedeki el alem ne der değerlendirmesine gelince düşüncem şudur: Bir insan gerçek sevgiyi, aşkı, mutluluğu, dostluğu, güveni ve ruh ikizini bulduğu zaman, el alem ne der düşüncesi biraz olsun etkisini kaybeder. Fakat bu konuda tam emin olmadan, biraz temkinli olmakta yarar vardır. Buruk yaşayan olgun yaştaki insanların yeni bir hayal kırıklığına tahammülü olmaması gerekir. Yoksa gerçekten yaşanılan ve hak edilen bir sevdaya şapka çıkartılır. Cengiz Onural beyin bestelediği bir Üsküp şarkısının ilk dörtlüğü ne güzeldir: Üsküp'ün içinde kumaş dokurlar. Sevdadan gayrısı dar gelir bana. Ellerin sözüyle yardan geçerler. Ben yâri bırakmam, dar gelir bana...Başarılarınızın devamını dilerim...
güzel bir çalışma kutlarım...
akışı anlatımı geçişler
harika
Duygu yüklü
beğeniyle okudum
Değerli Naime Hanım,
Anı -deneme- tarzında güzel bir hikâye olmuş.
Öncelikle kutluyorum.
Kendi tercihini belirleme ve yaşama çabası içinde olan birinin, kapıldığı yalnızlık girdabındaki feryadını duyurmaya çalışmışsınız.
Gerçekten zor bir durum. Hem farklı bir olgu içinde olan, hem ilk defa karşılaşan, hem de kim olduğunu bilmeden sadece görünüşe bakarak taaccüp ve şaşkınlık yaşayan bir gözlemci ve muhatap olmak…
Gerçekten zor…
Muhakkak ki, çaresiz kalma acziyetini yaşamak daha da zor…
Sevgi ve saygıyla kutluyorum.
'GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ'
Duru, temiz bir dilin yansıdığı duyarlı yazınız, içerik bakımdan objektif ve yansızdı Naime Hanım, yürekten kutlarım. Mutluluklar sizinle olsun, esen kalın. (10on*ant)
çok güzel bir eser kaleminiz var olsun +10 ant
sevgi ve selamlarıla değerli arkadaşım
Güzel bir anlatım ve arı dilinizle harika olmuş. Kutlar mutlu yarınlar dilerim.
Toplumun bireylere biçtiği kalıpların duvarları, ' EL ALEM NE DER ' lerden oluşmaktadır. Peki ne yapmalı derseniz? Doğru dürüst de bir cevap bulamıyorsunuz. Sonra, söz ile eylem arasında en çok uçurum, bu konuda kendini gösteriyor.
Dürüst olmak gerekirse, bu yaşlarda dahi,hepimiz hala: ' EL ALEM NE DER ' diyoruz.
Naime Hanım, önemli bir konu seçmişsiniz. Güzel de işlemişsiniz. Sizi kutluyor, bu konu daha da işlenmeli diyorum. Saygı ile kalın.
Her insanın aynalara bile gösteremediği bir yüzü ve kimselere söylemediği bir hüznü vardır mutlaka...Bu gizler maskelerle gizlenir, maskenin ardından el alemin tavrı izlenir. Çok güzeldi, o kadar çoklar ne yazık ki el alem ne der bilemem tabii ki....Tebrikler Sevgili Naime hanım.++
İlgi ve merakla okudum... kaleminiz, yüreğiniz hiç susmasın, tebrikler arkadaşım... sevgiyle...
Bu şiir ile ilgili 92 tane yorum bulunmakta