Tungagua’dan fışkırır kızıl petrol,
Sangay döker akışkan balı
karın üstüne,
İmbabura fırlatır yücelerinden
karla kaplı kiliseleri
balığı ve bitkileri,
ulaşılmaz sonsuzlukların
sert daldan ürününü,
ve ıssız tarlalara dek, bakırın ayını,
gıcırdayan binayı,
bırakırsın yara izlerin düşsün
damarlar gibi Antisana’nın üzerine,
Pumachaca’nın kıvrımlı yalnızlığında,
Pambamarca’nın kükürt ekşisi bayramında,
volkan ve ay, soğuk ve kuvars,
buz soğuğu alevler, felaketin
süren içgüdüsü, buharlaşan
ve fırtınayla kamçılanan miras.
Ekvator, Ekvator, var olmayan bir yıldızdan
menekşenin çektiği, süsenleşen halkın
kapladığısın meyvelerden sonsuz bir deriyle,
aldatmasıyla bir tur daha atıyor ölüm,
fakir köylüklerde alazlanıyor humma,
açlık bir pulluktur
toprağa geçmiş keskin dişleriyle,
ve merhamet çarpıyor göğsüne
güvenilmez kotraları ve manastırları
göz yaşlarının mayalanma süreciyle
yıkanmış bir hastalık gibi.
Pablo Neruda
Çeviren: İsmail Aksoy
'Evrensel Şarkı'dan
Kayıt Tarihi : 11.5.2006 23:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!