Eksiliyorum Şiiri - Serpil Çavuşoğlu

Serpil Çavuşoğlu
131

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Eksiliyorum

Bu akşam da ömrümden yavaşça sökülüyor.
Işıklar sönmeden hemen önce,
içimdeki başkent
bir harabe gibi çöküyor.

Herkes evine dönüyor.
Bense, bana bıraktığın gölgenin boşluğuna bakıyorum.
Senin olmadığın her şey biraz eksik,
her şey biraz yanlış geliyor.
Mesela, herkes birbirine küskün sanki…
Ve kara gözlü kahvem,
bugün bana biraz daha soğuk...

Gölgenin üzerinden geçen karıncalar,
yuvalarına benim ağıtlarımı taşıyor.
Biri geride kalsa,
tüm melodi baştan yazılıyor.
Ve dizlerimdeki derman,
hüzünle gölgene doğru çöküyor.

Ah, şu garip gönlüm...
Onu müsrifçe harcasam da sana doyamıyorum.
Sanki içimde tükenmeyen bir kaynak,
durmadan sana akıyor.
Ve ben her seferinde,
hasreti yüreğime biraz daha doldurup
susuyorum...

Çünkü bazen,
’çok sevmenin’ bile dili tutuluyor.

Keşke yanımda olsan...
Yalınayak yürürdüm buzun üstünde,
üşümezdim.
Üşümek, yalnız senin yokluğuna mahsusmuş:
Saniyeler, bunu tokat gibi anlatıyor.

Keşke o eski ahşap evleri
tekrar hayranlıkla seyredebilsek.
Bu sefer daha uzun bakardım:
çatısındaki yorgunluğa,
kapısındaki suskunluğa,
penceresinden sarkan geçmişe dokunurdum.
Hiç acele etmezdim,
unutmak istemezdim hiçbir ayrıntıyı…
Çünkü o evlerin ait olduğu şehir gibi,
kalbim de sana aitti, senindi...

Sonra usulca yönelirdim,
o tarihi çeşmeden akan suya...
Zamanı götürmeden evvel,
saatlerce seni anlatırdım ona.
Adı konmamış bir sevdayı anlatır gibi,
ebedî suya emanet ederdim içimdeki seni.

Ah şu gözlerim…
Ben önce gözlerimle sevdim seni.
Ellerim değil,
kelimelerim değil,
önce bakışlarım konuştu seninle.
Çünkü gözlerim,
sözlerimden çok daha derine indi.

Şimdi seni gördüğüm her yerde
hüzünlü bir şarkı çalıyor.
Her sessizlik,
umudumdan bir şeyler çalıyor.
Bazen bir keman kadar kırılgan,
bazen bir ney gibi içimi yakan,
bazen bir saz gibi bam telime vuran...

Ve sonra,
O şarkıda dediği gibi
ben de mırıldanıyorum içimden:
’Böyle bir aşk görülmemiş dünyada
Ne geçmişte, ne de bundan sonrada
Arasalar bulamazlar rüyada
Göremezler, seni yazdım kalbime.’

Şimdi bu şarkıyı dinlerken,
yine birlikte şehri dolaşsak...
Bir bankta otursak,
önümüzden martılar geçse,
beyaz bir vapura binsek yeniden...

Tamamlanmanın verdiği huzurla,
sana müptela canım,
nerede olduğunu yine unutsa...

Bil ki:
Adını anmadan geçirdiğim saatlerde,
Güneş doğmaktan vazgeçiyor,
kara bulutlarla yüzünü gizliyor.
Gökyüzü, tamamlanamadığı için yas tutuyor.
Sanki her şey,
eksilmeye and içiyor.

İşte sevgili,
Koca bir ızdırabın içinde,
Bu eksiklerle baş başa yaşıyorum.
Ve bil ki: Ben sensiz, gitgide eksiliyorum.

26.06.2025

Serpil Çavuşoğlu
Kayıt Tarihi : 4.7.2025 01:13:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!