İçinizde kocaman duran bazı şeylerin başladığı zamanı bilmediğinizi fark etmezsiniz. Günün birinde, bir bakarsınız ki yaşamınızda. Ancak geldikleri gibi hayatınızdan çıkışları da belirsiz olabilir bazen. Zamana yayılır eksilmeleri…
Bazen pik yapar ruhunuzda çıkışlar. O gün büyük bir parça kopuyordur içinizden. Onu daha da kuvvetli koparmak için hem tırnaklarınızı batırırsınız bedeninize; hem de kollarınıza geri yapışırsınız engel olmak için…
Böyle bir günde aynaya bakarsanız görürsünüz ki; yüzünüzde asılı hüzün kendinizi melankolinin tadına kaptıramayacağınız kadar yoğundur. İşte o zaman tarihi not edip hafıza defterinize, bitiş imzaları atarsınız görünmez bir kâğıda. Bu imzalar yeteri kadar biriktiğinde, artık tek bir tarihin değillerdir belki ama işlevleri kesindir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.