Gülce'ye
Ucu bucağı olmayan çığlığın, o odayı doldurduğunda
Biz bu güne kadar yaşadığımız hayatı bir düş olarak göreceğiz, bundan eminim.
Dünyanın gözlerine bakmaya çalışırken acemice ve kemirirken henüz parmağını
Biz sana bakarak yaratılışın gayesini kesinkes anlamış olacağız.
Buraya kadar her şey tamam da
Kalbinin attığını gördüğüm ilk andan itibaren
İçime bungunluk veren başka şeyler var.
Sakallarımın yeni yeni beyazladığı şu günlerde
Zihnimin merdivenlerini inip çıkıyorum sürekli.
Bir çiçeğin doğuşuna şahit olmayan ben, uzun zamandır
Düşünüyorum, dünyayı sen büyürken sana nasıl anlatacağımı.
Dünya çığırından çıkmış vaziyette, adını bile söyleyemediğimiz şehirlerden
Her gün başka acılar fışkırıyor yeryüzüne, zamanımızın çoğunu yaşamak için
Tutunacak bir umut aramakla geçirip, dünyaya daha da alışıyoruz, sen alışma.
Çünkü ben, yüzümdeki tüm çizgilere rağmen, adım atacaksın diye dünyaya
Ömrümde olmadığım kadar umut doluyum şimdi.
Senin şu çirkin dünyaya güzellik katacağına inanarak teselli buluyorum.
Sevincimi duyar gibisin, ama keşke anneni de görebilsen.
Bedeni, yorgunluğunu aşsa da sana hızlıca kavuşmak istiyor.
Mavi bir akarsu gibi sözcükler yüreğimden dökülüyor
Senin için aldığım beşiği hatırlıyorum ve uyuyacağın yastığı
Evimizdeki eksiği tamamlarken, her şey fevkalade mutlu ilerliyor.
Kendime durmadan ” çocuklar bizlerin bir üst versiyonarı” diyorum
Veda etmelisin artık, üstüne titrediğin uykuya.
Çünkü, otuz yaşında baba olunca insanın dili sürçüyor.
Hiç beklemediğin bir yerden gelmesi gibi sorunun
Babamı, omzuma dokunurken yakalıyorum.
Daha önce yaşamadığım tuhaf bir şaşkınlık bu.
Tüm anların yabancısıyken gözlerim
Anlıyorum bunu ben ‘henüz erken’ diye.
Uzadıkça uzuyor bekleyişler ve korku
Kalıyorum,üstüm başım tedirginlik içinde.
Ahmet Bahadır SarıkayaKayıt Tarihi : 4.1.2019 23:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!