Eksik Yanım - Garib Çoban
Teheccüt vakti bir çoban, Estağfirullah otlağından geçiriyor günah sürüsünü.
Hayretler boş bir mezara eğilir gönül.
Kışın suskunluğunu yansıtırken bacası tütmeyen evler.
Yüce bir kader süzülürken dualardan, çığlıklar yükselir uykuda.
İnsanın uykudan uyandığında insanın karşısına çıktığında insandan bir melek.
Serpilir duygular aynaya baktığında kaşlarının altında.
Aşıksan eğer, bırak gamı, ko gitsin; kabristanındaki düğünü seyret, vazgeç dünyalık yastan, hiç olup git.
Ne büyük yalnızlıkla ölmeye eğiliyor gönüller.
Sarsıcıdır insan soyunun yıkımı.
Ölü insanların duaya çağrısı yankılanır, çökünce karanlıklar.
Artık ses vermeyen bir suret perest insanın sevgide yıkımıdır.
Solgun bir melek gibi nasıl da pisliğe bulanıp ölmüşlükleriyle çıplak yaşıyor insan.
Dökülmeye başlıyor çocuksu dünden gözyaşları.
Aşıksan eğer, bırak gamı, ko gitsin; kabristanındaki düğünü seyret, vazgeç dünyalık yastan, hiç olup git.
Sevda yaratan dışında herhangi bir sır ortağı tanımayacak kadar bakirdir.
Şems vakti duayla gölgesinde yorgunlar dinlenir.
Sevdik işte, konuşmadığımız o kadar çok şey var ki.
Kıvrılır yatarım şöyle bir köşede.
O kadar çok alışmışım, akşam duası düştüğünde kış yıkımlarında.
Sevdalanışın veya gönül vermenin en yüce ifadesi.
Aşıksan eğer, bırak gamı, ko gitsin; kabristanındaki düğünü seyret, vazgeç dünyalık yastan, hiç olup git.
Sevenin kendisini sevdiğinin karşısında bir hiç gibi hissetmesidir.
Ve bu karşılıklıdır, zira kendini bir şey gibi hissetmek sevdaya ters düşer.
Onun söyleyecek hiçbir sözü yoktur.
Hayretler oynattığında gözlerini sessizce hareket eder özlemin yuvaları.
Daha önce deliler şeyhi geçmişti bu yoldan.
Sevgiye dair bir deliliğin tatlı ezgilerinin eşliğinde kar taneleri savrulurken.
Aşıksan eğer, bırak gamı, ko gitsin; kabristanındaki düğünü seyret, vazgeç dünyalık yastan, hiç olup git.
Ve zaman da, tıpkı sevgi gibi bölünemez ve ölçülemez değil midir?..
Senden yana olanın da, sana karşı olanın da bir değeri yok.
Ey ölüm, seni anlamadıkça!..
Ve o cevap verdi.
Sonsuz ihtimâller dairesinde yaşıyoruz.
Hasta ruhun tiryakisi kesilmiş suskunluk ve çocukluk putları dolu insan.
En kötü durumlar bile tersine dönebilir.
Aşıksan eğer, bırak gamı, ko gitsin; kabristanındaki düğünü seyret, vazgeç dünyalık yastan, hiç olup git.
Birden yağmurlar yağabilir, ummadığın yerden bir müjde alabilirsin.
Engeller incecik bir rüzgârla devrilir ve hendeklerin yanından bir yol belirir.
Kalpleri ve halleri evirip çeviren Rabbe hamdolsun.
Toprağı kirlerinden, insanı günahından arındırır bir yağmur.
Teheccüt vakti bir dolu yükle geldim, biri olduğumun bilincindeyim.
Ve sende, yalnızlığımı buldum.
Aşıksan eğer, bırak gamı, ko gitsin; kabristanındaki düğünü seyret, vazgeç dünyalık yastan, hiç olup git.
Ve de herkesten uzak, ve de gururlu olmayı.
Nefsini manen ölü gör.
Ve ancak böylesine olgunlaştıktan sonradır ki,
bir meyvenin tadına varılabildiğini anlarsın.
Kendini ve halkı var bilme.
Ve senden b/aşka hiç kimse bana söz etmeyecek.
Göreceksin ki Hak’la arandaki bütün karanlık perdeler kalkmış.
Aşıksan eğer, bırak gamı, ko gitsin; kabristanındaki düğünü seyret, vazgeç dünyalık yastan, hiç olup git.
Ve biz ikimiz, derin mezarlar kazacağız içimizde ölmekte olanlara.
Ne kadar da duvarlarda ölmüştür hatıralar.
Çürümüş gönüllerin suskunlukları kayıp gittiğinde.
Ve parçalanmış ağızlardan çıkan yakınmaları bağrına basar can çekişen gönüller.
İnsanın içinde barındırdığı imansız Tanrı’nın gölgesini selamlamakta putları.
Süzülürken gururlu matemler, bugün dev bir acıyla beslenmekte ruh.
Aşıksan eğer, bırak gamı, ko gitsin; kabristanındaki düğünü seyret, vazgeç dünyalık yastan, hiç olup git.
Düzeltmeye çalışmak yerine, bırakın bozulsun diyorum artık; iyice bozulsun.
Zira her nizam, büyük bir kaosun ardından hâsıl oluyor.
Kurunun yanında yaş da yanar, kaidedir.
Lakin düzelmiyorsa hiçbir şey, yanmayı da göze almak lazım gelir.
Artık benden kaçabileceğim bir yer kalmadı.
İnsan kendini kusursuz bir kimse sandığında, kusura en yakın olduğu haldedir.
Aşıksan eğer, bırak gamı, ko gitsin; kabristanındaki düğünü seyret, vazgeç dünyalık yastan, hiç olup git.
Kendini iyi bir kimse diye tanımlayan kimse, en kötü halindedir.
Kibir bir perdedir ve hakikatleri görmeyi engeller.
Herkesin kendini filozof sandığı bir çağda, kişinin cahilliğinin farkında olması, muhteşem bir şey.
Halimiz ancak Allah'a ayandır.
Gözleri kör eden kibirden O'na sığınırız.
Henüz doğmamış insan, kanat çırparak aramakta sevgi uyuyanı.
Aşkın huu makamında aradığınız tüm cevaplar saklıdır.
Aşıksan eğer, bırak gamı, ko gitsin; kabristanındaki düğünü seyret, vazgeç dünyalık yastan, hiç olup git.
(Y.ed - Kişi Sevdiği İle Beraberdir Albümü)
Kayıt Tarihi : 1.2.2023 01:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Fikirsiz alim Nuh'suz gemidir. Zikirsiz Derviş nursuz kandildir. (Hünkar Hacı Bektaş Veli k.s)

Her şey emre amade sunulmuşken, kendini çok şey görme
İlahi aşkın varlığına sığın , üstün olan kimse yok.
esenlik ve sağlıkla kalınız
Emeğine, yüreğine sağlık.
Yaratıcı’nın sonsuz isimlerine ve ahirete bakan. Kendine
bakan yüzü asıktı, elem ve keder verici. Çünkü gelip geçiciydi.
Dokunduğumuz an solan bir çiçekti sanki. Yakalayıp sevmek
için can attığımız bir kelebek gibi. Tam yakalamak üzereyken
bir anda uçup gidiveren. Ne dokunmamak mümkündü ona ne de
solmasına razı olmak. İki arada bir deredeydik. Bir buz sarkıtının
ucunda donarak asılı kalmış bir su damlası nasıl güneşi özlüyorsa;
dünyanın üçüncü yüzünde asılı kalmış varlığımız da öyle özlüyordu
dünyanın birinci ve ikinci yüzünü. Üçüncü yüze hikmetin güneşi
doğmuştu...Bu yüz olmasaydı, her şey berhava olurdu.
Birinci yüzü aslında sevilmemesi gereken, derecesi düşük bir yüzdü
Yüzsüz bir yüz..
Tebrikler güzel şairim.
KALBİNİZİ GÖRMEZDEN
GELMEMENİZ DİLEKLERİMLE
SELAM EDERİM.
Solgun bir melek gibi nasıl da pisliğe bulanıp ölmüşlükleriyle çıplak yaşıyor insan.
Aşıksan eğer, bırak gamı, ko gitsin;
kabristanındaki düğünü seyret,
vazgeç dünyalık yastan, hiç olup git.
Değerli Gönül Dostum,
Hiç olmak,
Ölmek dünyada,
ve yine dünyada yeniden dirilmek,
Tevazusu içinde hiçliğin adı kimde?
Aşıkda, aşıklarda...
Herzamanki gibi ders verici, zenginliği içinde akıcı bir şirinizi okudum
Kutlarım Üstadım,
Değerli kaleminizden nice şiirlerinize,
Sağlıcakla şen ve esen kalınız
TÜM YORUMLAR (6)