...
ne masum ne de hırçın, bir rüzgarın sesi gibi zaman, içerideyken ninni içindeyken nemli, her anı hazır demli, çabuk gel yarim, acımadan içmeli...!
Ömrümün saatinin alarmı çalıyor...
Vakit belki tamam, belki az kaldı...!
Çabuk gel, an belki bu an, kıvam belki bu dem...!
Tek eksik olan sen...
Tek sana sığındım, tek sana...!
Ecir vaktindemi gelirsin, salam okununcamı.
Yürek senin, vicdan senin, karar senin...!
Ama bilki;
"seninleyken, daha iyi gibi hissediyorum.
Daha sağlıklı, daha mutlu.
Daha az yalnız, daha az kimsesiz."
Tüm ömrümü, ömrüne yazdım...
Kalan ömrüm, ömrün olsun dedim.
Ecir vaktimi erken olur, sela vaktimi.
Ben bilemedim, sen gel vakti belirle...!
Gelmezsende,
sevgini eksiltme sevdam.
Sevmek dua etmektir belkide; hiç kimse duymadan, bilmeden, sessizce...
Ay Yüzlüm...!
Ne olur bana üzülme!
Dert etme can!
Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, yürüyebiliyorsan ne mutlu sana! ..
Elinde olmayanları söyleme bana…
Üzülme! ..
Geceler hep kimsesiz mi geçecek?
Gidenler dönmeyecek mi?
Yitirdiğin ben ise;
bir bakarsın yağmurlu bir gecede düşünde görürsün.
Bil ki güzellikler de var bu hayatta…
Gel git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?
Hüzün olgunlaştırır,
kaybetmek sabrı öğretir…
Seni çok seviyorum...!
Kayıt Tarihi : 15.7.2018 01:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!