bezgin düşler bırakıyorum sana giderken
hiç gelmedim say
küflü anılar gibi kaldır
tozlu raflarda sakla yaşanmamış gecelerimizi
suskularıma inat
yeni bir aşk yarat
ay Tanrı’sı ol benden sonra
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
gel tamamlayalım bu masalı :) bak bu akşam eklediğim bir şiir... masallı ve pembeli :) sevgilerimle
....
.........Bir Masal Anlat Bana
Sessizliğin alıp gittiği başını
Pembe bulutlar çöktüğünde maviye
Uyut beni dizlerinde
Söylenmemiş şarkılar olsun
Yazılmamış şiirler dilinde
Vay benim vazgeçilmezim
Vay benim erişilmezim
Uçurumlarına köprü kuramadığım hasretim
Uyut beni dizelerinle
Hadi bir masal anlat bana
Usul usul
Gece uyanmasın sakın ha
Benim adım Pembe olsun
Senin adın Mavi
Pembe’ yle Mavi’ yi anlat bana
Usul usul
Kimse duymasın
Pembe Mavi’ye yangın olsun...
Meral hanım,,,Usta kaleminiz güzel yüreginizi öyle dile getiriyor ki banada zevkle okumak düşüyor...Kutluyorum...Selam ve sevgilerimle.
istersen anma hiç, unut gitsin
iki eli kanda bırak anıları
balta girmemiş orman olsun
kurda kuşa yem et sevmelerimi
o delicesine sevda
unutulmuş bir efsane kalsın
ben toplayıp kırıntılarını yüreğimin
gidiyorum şimdi...
gayrı yeni bir rüyan olsun
her sabah anlat güvercinlere
........... öyle bir özet var ki burda abla... bilsen anca bu kadar yazarsın.. eğer okursa burayı güvercin pisliği düşecek anılarına..ya da küçük bir kasabada deniz kenarında ki martının başımıza ettiği.... gülümsesin o.. hüzünler zaten bende.
yüreğin o kadar ben gibi ki kadın...seni seviyorum
'ben yine sürgünüm
hiç bir tapınak almaz içeri
bir kaç damla düşer
göl olur yalnız kalışlarım
heybem rüzgar dolu
güneşli baharlardan kalma
ellerim yıldız
yeni şafaklara gebe'
SİZ MERAL VURGUNSUNUZ, SİZ Kİ GERÇEKLERİN ŞAAİRİSİNİZ...
ALIP ATTINIZ GENE RUHUMU, SEVGİDEN BUKET OLAN ÖZGÜN BAHÇEME...
BU DİZE DE NE ALLAH AŞKINA? TANRI VERGİSİ Mİ?
SELAM DOLU HEYECAN DOLU BAŞARILAR...
YUSUF İPEKLİ
masallar hep mutlu sonla biter adaşım
sevgiler
şimdi gidiyorum
yine savaşçı olacağım ....yürek dolusu sevgi ve onunla yoğrulmak şekil almak güzel olmalı...tebrikler.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta