Çam reçinesinin aktığı kovuktan
Dalgasını geçen adsız bir zaman
Pupa yelken yol alır
Geçmişle geleceğin kıyısından kenarından
Oturmuştur küpeşteye Nalan,
İpeksi rüzgarlar sıyrılıp geçerken ensesinden
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Yaşam, dirimsel bir eksenin etrafında dönen anlamsız süreçten kaynaklanan bilinmezlik olsa gerek. Göz açıp kapayıncaya kadar geçecektir; eksen etrafında fır döndüğümüz bizim için varoluş, günü geldiğinde sona erecektir. Ne Nalan'ın saçlarını okşayacak denizlerin dirimsel rüzgarları, ne paletinde, fırçasında renk kalacaktır ressamın, düşünmemek elde değil düşüneceksin, uykuları kaçıyorsa insanın. Sevgiler, başarılar...++
Anlam ve anlatım yönünde harika şiirdi okuduğum. Kutluyorum sayın hocam. + 10 p.
Sonbaharı görmeden kışa girmek. beklerken sonsuza uçmak. Sevmek- sevilmek hepsi boş mu diyorsun sevgili şair. Öyleyse bu dünyaya niye geldik ki biz? Güzeldi, beğendim, bayıldım. Yüreğine sağlık.
Sonsuzluk ancak ve ancak aşk ile mümkün..
sevgi biter, sevende sevilende geçer her şey gibi aşk yoksa. Kutluyorum emeğinizi Sayın Necdet Arslan saygı ile..
Yaşam bu işte
Duyumsayamazsınız artık
Üstünüze örtülüverilir okunmuş gazeteler
Aşk sonsuzluktur, diyenlere sormak gerek
Ne yapar şimdi sevenler hani nerelerdedir şimdi sevilenler
güzel anlatım,duygulandıran dizeleri yazan usta kalemi kutluyorum.nicelerine
SARI LİRA adlı şiirinde;
'Yaşamak değil beni bu telaş öldürecek'
Dediği gibi şairin;
Yirmili yaşlardayken otuzlara kurduk saatin alarmını,
Otuzlardan sonra kırklara,
Belki sonra ellilere...
Lakin öyle yanlış kurgulanmış ki hayat;
Kuşlukta uyanma fırsatını sunduğunda size,
Artık uyku girmez oluyor gözlerinize.
Doyasıya söyleşmek, telaşsız sevişmek için
Bol zamana kavuştuğunuzda
Söyleşecek, sevişecek kimseler kalmıyor yanınızda.
Özenle yarına sakladığınız bir
'Sarı Lira' gibi ömrünüz.
Vakti gelip sandıktan çıkardığınızda,
Bir de bakıyorsunuz ki; tedavülden kalkmış...
Galiba yaşam bu işte öğretmenim. Tıpkı Can Dündar'ın da şiirinde dediği gibi. Hep başkaları için yaşamaktan kendi yaşamımızı atlıyor, bunun farkında bile olmuyoruz çoğu zaman. Farkettiğimizde ise artık çok geç kalmış oluyoruz ne yazık!...
Ne çok şey yarım kalır,sadece resimler mi?...Hele o sevda tablosunda sevdalılardan biri noksan olursa... Artık hangi ressam tamamlayabilir o tabloyu?...
Kutluyorum öğretmenimi bu duygu yüklü şiiri için.Büyük keyifti okumak.Nicelerine, esenlikle...
Eksiksiz bir tablo...
Doğanın örtüsüz ayrıntılarından farklı çağrışımlar yükleyerek palete, öyle başlanmış çizilmeye...
'Nalan' bu ya... Hiç bitmeyecekmiş gibi zevk-i sefada... Doğanın o eşsiz güzelliği içinde hedonist darbelerle paletten tuvale düşüyor, biteviye...
Ama nereye kadar? 'Harç bitti, yapı paydos' olana kadar mı? Yoksa tablo tamamlanmasa de, atölyenin kapısına kilit vurulana kadar mı? Ressam bu... Boya kokusundan bile almıştır alacağını, şarap şişeleri zaten fazlalıktır...
Sözde 'bir sonbahar' yaşanacaktı... Kim bilebilir ki 'Son'un' ne zaman geleceğini? Aşk dediğin iki kişilik ise, biri gidince 'O' kalır mı?
Ah! Şu sevdalar... Ne sevene kalıyor, ne sevilene...
Ne kadar etkin bir anlatım... Yürekten kutluyorum Sevgili Dostum...
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta