Bir seçimlik hükmü olan kaldırımlarda
Sevgililer gibi ana oğul gibi sevecekler
Belki ayrı kafalarda ama aynı saflarda
Onlar iki hecenin koynuna binip gidecekler
Duymaktan yoruldukları durak anonslarıyla
Heves ki duyumsamaz süregelen mücadeleyi
büyük sözleri vardır onun
çarptığı dağ büyükse
ah! ne yazık o dağa
artık o dağa doğudan vurmaz güneş
çünkü batınında biter heves sevdiğinin
Nefes aldığında başka diyarda
bu şehir kemmiyet içinde yoktu
geceler üryandı, geceler bekçinin nemli gözleri
duvarlara vururdu Ay'ın iniltisi
çığlıkları duyulurdu yavru kargaların
Aklımın uçlarına düşenleri
Kirli bir vicdana hapsederim sabah vakti
Duyarım ya da görürüm başımda üşüşenleri
Çekmezler boynuma katana, verirsem istedikleri akdi
Geç vakte kalmış bir uykuya bırakırım bu küsü
Yaşadık, dünyanın kiri, pası, sillesi
Yorgunluğumuzla açıldı küstah kisvesi
Kulaklarımızda müstakildir artık çocuk sesi
Sığınıyoruz artık ona kalbimizin tek feveranı
Bazılarına melodi, bazılarına ilkedir gesi
Sen öyle dur arkadaşım
Arşı alem bakıyor ya kehkeşanına!
Bir istikbal ki korkulur
Alaycı gözlerle cehalete iltica
Ne yana dönsem bir garabet
Şah ve mat oyun değil bu kez
Karanlığın bir dükü
Mahşerin binbir çeşit atlısı
Nebatatın milyonda bir şifası
Küçük çocuğun yüreğindeki seda
Biz ne vakit çıksak balkonlara
Banka tabelaları aksinde görürüz
hafıza tazeleyen halkları
demek ki perma çağındayız
sürekli olmasa da uzun süre kalıyor
kıvırcık saçlarımız.
Tedirginliğini sezdim şişede duran suların
Akmaktan koparılmış özgürlükleri
Karakol gibi bir masanın üzerinde
Derdest edilmiş sürahilerde
Düşünmek su gözüyle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!