.................................(BÜYÜK USTAYA ALLAHTAN RAHMET DİLİYORUZ) ekremkazansevgileriyle
Fazıl Hüsnü Dağlarca
..........................................(Kaz dağlarında bir yaralı kız,)
Ayvacık’tan göçü, aldık Güre’ye,
Ana ocağından, geldik nereye,
Sanki göz hapsinde, girdik küreye,
Bu köyde yaşamak, haramdır bana,
SOL ANAHTARI;
...............................Zarif bir aşk hikayesinde, hazana hüzün düştü…
Yine kapındayım dün olduğu gibi,
ekremkazan
P E R G E L...
Bir pergel ayağında,dönüyor duruyorum,
İki parmağa mahküm,kaderim bu diyorum,
Kilavuz (Karadeniz şivesi Of ağzı)
Yaylaya çıktık yola, haydi uğurlar ola,
Sola gideceğune, girmişiduk ters yola…
Soma kömür işletmelerinde hayatını kaybeden madenci kardeşlerimizin anısına…
Alın terimle çıkmış cevher dolu kucağım,
Evim ailem için geçer simsiyah ömür,
Bir madenin içinde söndü evim ocağım,
Nil Sevdi,
Sevmez olur mu?
Nasıl sevmez,
Nil sevdi,
İskenderiye den Assuan’a il sevdi,
(Ben hep sevmişimdir Nil’i, Lakin kız ismi olunca,
Bir bardak berrak su gibi Yüreğimde yol alınca…)
Çalıp seçtiğin güzergâh, gittiğin yol yol değilken,
Alın teri gasp edenin, her yanını sarar diken,
Devletten çaldıklarının, elbet hesabı var iken,
Vicdanın varsa kulak ver, kanun namına teslim ol (!)
*
Minareyi çalanlarda, kılıf hazır olmuş köşe,
Sabah çıkalım sahile, gün seline kapılalım,
Kumsalı inci tanesi, denizlere atılalım,
Gelmeden anlayamazsın, doyulmaz tat var burada,
Güzelliği gör Avşa'da, gün doğarken Marmara'da.
Şifa dolu havasını, almak lazım Sonbahar'da,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!