Bir türkü söylese
Parmaklarım
Boğaza dair.
Gezinse sözlerim
Kıvırcık bahtımın karasında.
Ve
Siyaha imrenir oldu
Kelimeler,
Rüyalar
Kabusa duacı,
Sentetik şiirlerin kanadında
Pırıl pırıl parlayan
Gül kurutur ellerinde saki
Kış için.
Dökülür perçemi sözlerine
Gözlerine yaş dolar
Sonra,
Huzurunun zekatı olsun diye...
İç kanaması vardı gecenin
Kabuğunda asil bir siyah.
Ve
Kuyruklu yıldızın omuzlarında
Böbrek taşı bir seyyah..
Çakırkeyf dualara sarılmış gönlüm
Sevdanın ipiyle kuyuya inmiş
İpeksi sözlerle hayatı kalaylamışım
Kaf Dağının ardı
Zümrüd-ü Anka derken
Masalın ma'salında
Islak zeminde
Kaygan pozlar verilir
Objektifine
Flaşlar patlar
Uçurumundan
Gözüme
Acil umursamazlıklarım vardı
Koltuğumun altında,
Sebepsiz düşlerim.
Kemiksiz hikayelerim
Üzerlerinde nem
Bırakmamışlardı
Gölgesi şeffaf değildi
Yüreği gibi
Derin bir çentik atıp
Gönüllere
Yanık bir Neş'et bestesi gibi
Uzandı vuslatına.
Aheste çekilen kürekler
Rüyaları uyandırmışsa,
Yakamoz kırılır
Mehtap kanar
Bulutlu gecelere,
Yorgan misali sarılır da
…
Annesini görmüş
Bir bebeğin çırpınışıyla
Bekliyoruz Seni
Hira’dan inerken ki
Telaşınla bekliyoruz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!