Kamu ekonomisi bir ülkenin ekonomisinin kalbidir. Kamuya bağlı her kurum o kalbe bağlı damarlardır. Para ise ekonominin kanıdır.
Eğer özelleştirme yaparsanız kan yabancı ve kalbe zararlı damarlarda dolaşır ise kanı fazla veya eksik dolaştırarak kalbi patlatabilir ya da kansız bırakıp halsiz düşürebilir. Bu sermaye yararına sürekli kriz üreterek siyaseti dizayn etme ve vurgun vurma fırsatı verir. Yaşanan budur.
Özelleştirme öncesi bol para (karşılıksız para) özelleştirme talanı sonrası sürdürülebilir sömürge düzeni devamını sağlamak daha fazla soymak için para yok diyerek tehdit ediyorlar.
Son yirmi yılda ülkemizin yaşadığı budur. Yüksek yaşam pahalılığının sebebi bağımlı bir uyuşturucu etki gücü elde eden yabancı para kan basıncı düştüğü için ekonomi para (kan) bulmakta zorluk çeker halde küresel ve yerli yasa ile korunan tefecilere mahkum olmuştur.
Bunun çaresi kamulaştırma ve üretim ekonomisine geçerek bu bağımlı soyguna son vermektir.
Ülkemizde bu duruma yirmi yılda gelmedi.
1950 sonrası her mahallede bir milyoner üreterek, her darbe ve krizde bu azgın gücü hırsızlık yapmasına göz yumarak büyüten bir ülke olduğumuz için bugün bunun bedelini tüm toplum ödüyoruz.
Ekonomide kalp ameliyatı yapılması gerekir. Bunun adı da kumaştırma ekonomisine geçerek öncelikle paranın kalbin kendi damarlarımızda dolaşmasını sağlamak zorundayız.
Öncelikle kritik tüm sektörlerden başlamak gerekir.
Kamu ekonomisinde kazanç devletin hazinesine toplumun adına gireceği için halkın vergi yükü de azalacaktır.
Adaletin, eşitliğin, insanlığın, huzurun yaşaması için üretim ve hizmet araçları toplum yararına devletin kamunun olmalıdır. Üretim ve hizmet araçları kâr dışında bir amacı olmayan kişi ve holdinglerde olduğu müddetçe soygunun bitmesi mümkün değildir.
Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 28.7.2024 22:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Özellikle
Bile isteye lades ekonomisi bu!
Durduk yere;
"Yazın kömür dağıtmak"
Kışın erzak
Sonra "el atından para!"
Ama giderek yoksullaşan ve "ELE BAKAN BİR TOPLUM!"
Acaba neden?
Paranın "DEVLET HAZİNESİNDEN" çıktığını sezdirmeden,
Sanki "SİYASİ İKTİDAR CEBİNDEN VERİYORMUŞ" izlenimi yaratarak hemde!
Sonra "UCUZ KREDİYLE SÜREKLİ BORÇLANDIRARAK"
Ev, araba, lüks satın aldırmak, tam da seçime yakın "BUNLAR GİDERSE FAİZLER ÇIKAR", ödeyemeyiz algısı yaratmak!
Bütün bunlar yaşandı mı?
Sonra "ANAYA, BABAYA PARAYLA BAKMAK MODASI" çıktı mı!
"Dul" arandı mı sokak sokak! İhtiyacı var mı, yok mu demeden!
Üstüne "SGK" sistemi bozuldu mu!
Kaç kez yazdım, "TEK BİR GÜN PRİM ÖDEMEDEN, BANKA KREDİSİYLE TOPLU PARA YATIRIP" emekli edildi mi herkes!
Böylece koca ülke "ÇALIŞMADAN YAN GELİP YATANLAR" ülkesi oldu mu!
Üretmeyen
Sürekli "İTHAL EDİLEN"
Tarımı çökertilen
Köyleri boşaltılan!
Bütün bunlar olurken
Aklı erenler düşündü, sordu, "TEHLİKEYE" dikkat çekti fakat dinleyen oldu mu!
Manzara bu kadar açıkken
"NAS VAR" deyip, ekonominin çarkları yanlış yöne döndürülürken,
"FAİZ SEBEP ENFLASYON NETİCE" diye bilime sırt dönerken!
Şimdi bahane bulun hadi!
Bu yaşadıklarımız "GERÇEK Mİ, DEĞİL Mİ?"
Demek ki "BİLE BİLE LADES!"
Demek ki her şey hesaplı, kitaplı!
E?
"AMELLER NİYETLERE GÖRE İSE"
Gelin, çözün hadi!
Bu bir bulmaca değil! Kördüğüm hiç değil!
Yangını kim çıkardı öyleyse
Neden!
Biz bu yolda gidemeyiz,
Gidersek "UÇURUM YAKIN!"
TÜM YORUMLAR (1)