hint fakiri hayatı
yazmış yazgımıza yaradan
asi olmadık ama sabır ilkemizdi
pekmezli sos arası yufka ekmeği
öğünümüzdü öğle-akşam
gün oldu ağlamaklı evimiz
gün oldu dualarda ellerimiz
limon çiçekleri açmışken baharda
geldi katibimiz,camiide
eleman arıyor Avustralya
verdi ismini velinimetim
kalemin esmer sayfasına
altı ay geçti aradan
arzuhali getirdi postacı
ağlıyoruz müjdenin etkisinden
nasıl gitmeli! hangi para
ulaştırır ekmek için Avustralyaya
rüya ötesi hadise yolumuzda
dünya durdukça unutmayız bu günü
kaderimiz aşamada mı! Rabbim
vermeli icraya verimli arazimizi
yoksa! cebimizde sermaye olmadan
gitmek okyanusu geçmek kadar imkansız
her şeyin nasıl gelip geçtiğini gördük
ekmek için Avustralya
yaşadıklarımızı alıp götürüyor
standart günlerin görkemi
sefalet yıllarımız kaldı geride
son emelim mücahit amcazadem
melbourne kentinde göçmen olsa Avustralya!
ikinci kez başım göklere ererdi
iki okyanus arasında
harika bir diyarsın kime ne!
yılların bayram günlerini
heyecanla beklerdik evimizde
Meksika barbunyası,tahıl ekmeği soframızda
sahil kumsalında Marekeş atım!
şahlanarak sonsuz bir yolun ortasında
alışılmadık sevinci doldurur kalbime
sana geldik ekmek için Avustralya
nice dağlar! setler koyma aramıza
yeminliyiz anavatanımız Türkiye
hiç unutmayız! ! !
başka gökkuşağı altında olsakta
hayat seviyemiz sende
ne kadar yüksek olsada
Türkiyemizi Asla unutmayız! ! !
acı ve göz yaşımız geçmişte olsada
sana geldik ekmek için Avustralya
unutmayız Çanakkalemizi
hatırası için askerinin
ismini verdik 'Anzak'
askerimin kanıyla boyalı körfeze
sana geldik ekmek için Avustralya
Kayıt Tarihi : 12.4.2009 17:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ne bir hoşgeldin'e açılır karşı kapı
ne bir merheba'ya ses verir dışarısı
aynı kubbe, başka gökler altı
ey benim
büyük beyaz kanatlı kuşum
gelmişsin yine anlıyorum
ateşten ayaklarını
bastırıyorsun yüreğime yüreğime...
Hâdiye Kaptan
işte böyle demiştim ben de
geçici olsa bile uzaklık Yurt hasreti yakar kavurur özlemi.....Ve yurdundan uzak çalışmak için gidenlere 'dışı seni içi beni' misalidir bakmak.Oysa madalyonun öbür yüzünde neler vardır görmeden bilemez kişi.Şiir bunları ustalıkla aktarmış.Tebrik ediyorum kardeşim
sevgiyle...şiirlerle kalın
Ellerinize sağlık sayın Durdu Mehmet Güneş.. harika bir şiir okudum
nasil anlatmali.......30 sene sigarmi bir kaç kelimeye zor yillar...bir bakima tabiki ekmek için australya dendi....ama önce büken beli dil derdi
..Cezmi Ersöz ..bir kitabinin adini bana türkçe ekmek ver..koymus...büyük usta ne çok aglatmisti beni aglamistim çünkü dil demek
kendini ifade demekti......
hep özledim ülkemi ......
bazen düsünürüm çokmu sansliydik biz buraya gelenler ...yoksa tam tersimi....kök saldik onca senedir dönemiyoruz,da geri...buranin adi tam anlamiyla gurbettir....sanilmasin avrupa kadar yakin ...çoklarini bilirim dönememis gidememisler ülkeye 20 yila yakin.....
bunun yaninda burasi yasanilirda bir ülkedir yesildir alabildigine bizim denizlerimizin mavisinin tersine yesildir anlatilmaz büyük okyonanusu.....evet kursagimizdaki ekmek için sükrederim ben kadina ve çocuklara sahip çikan bir ülkedir bu anlamda dahada severim
ama uzak gurbettir dostum çok uzaktir
anliyabilmek adina yasamak lazim.....sevgiyle
çalismanizda australyayi ele almniz güzeldi
ve umutlarinizi anlatirken satirlarda yillar önceki gencecik ben .... heyecanimi yasatti tekrar ...çok basarili bir çalismaydi yine
Benim şiirimde eleştirdiğim teknoloji değildir. Doğayı teknoloji tahrip etmiyor. Doğayı kapitalizm denen para canavarı tahrip ediyor. Teknoloji parababalarının elinde olduğundan tahrip oluyor.
TÜM YORUMLAR (4)