Güz mevsimi, bir çiftçinin elinde
Rast gele bir toprağa atıldım..
Sarmaladı toprak bir ana gibi
Çiğ düştü üstüme filizlendim
Toprağa tohumun düştüğü anda
Nimetin külfete teri dökülür
Seyreyle alemi gönül gözüyle,
Dört mevsimde, ömrün sırrı çözülür
Her tanesi tohumun bir başak verir
Kar, sıcak bir örtü oldu üstüme..
Ayazdan korudu, bahara erdi! .
Ilık rüzgarlar esti göğsüme..
Bahar yağmuruyla coştukça coştum
Topraktan hayata koştukça koştum
Rüzgar nem taşıdı, güneşse hayat;
Başaklar içinde kuşlarla konuştum
Mevsimler, bir ömür gibi geçmişti
Adem’e mihnet yolunu açmıştı
Dünya harman yeri, savrulan buğday
Taneler, can pazarına düşmüştü! ..
O can pazarı, rızkın eleğinde
Değirmen taşı dönerde, ha döner
Daralandım, ufalandım, elendim..
Şükür, nimete dönerde ha döner! ..
Buğday tanesinde kurulu dünya
Sular akar vadilerden deryaya
Onda hamurumuz büyülü künye! .
Derviş; ayak yalın yürü der, yaya! ..
Kayıt Tarihi : 19.11.2006 23:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!