Eklentiler + Beklentiler = y İ r m İ 1

Orijinali, MOLIERE’in DOM JUAN adlı eserine, Türkçesi çok değerli çevirmen ve benim de dostluğuna nail olduğum BERTAN ONARAN’a ait bulunan bu pasajın üzerinde kişisel olarak değiştirdiğim tek şey cinsiyet unsurudur. Kurgum tamamen Dom Juan karakterinin kadın olması düşüncesi üzerineydi, bir çeşni olarak. Bilindiği üzere, Dom Juan, çok çapkın bir erkeğin akıbetini anlatan şiirsel bir ibret oyunudur. Günümüze uyarladığım bu çalışmamda benimle değerli çevirisini paylaşan saygı değer dostum Bertan Onaran’a Teşekkürlerimle. DON JUAN. Ne! Gönlümüzü çelen ilk kişiye ömür boyu bağlanalım Onun uğruna bütün dünyadan vaz geçelim, Gözümüz ondan başkasını görmesin mi istiyorsun? Aman ne güzel şey düzmece sevdiğine bağlı kalma Sonsuza dek tek bir sevdaya gömülüp kalmayı isteme Ve daha genç yaşta gözümüze çarpacak Bütün güzellikleri bir yana bırakıp Gömüte girme onuru! Hayır, hayır, uçkuru bağlı yaşamak Yalnız gülünç insanlara yakışır; Bütün güzellerin bizi büyüleme hakkı vardır Ve bize daha önce rastlama üstünlüğü Öbür güzellerin gönlümüzü çelme haklarını Ellerinden almamalıdır Kendi payıma, güzellik beni Her gördüğüm yerde kendimden geçirir, Ve güzelliğin bizi sürüklediği tatlı şiddete Kolayca kaptırırım kendimi. İstediğim kadar bağlanmış olayım, Bir güzele duyduğum sevgi Ruhumu başka güzellere haksızlık etmeme yol açmaz; Hepsinin değerini vermek üzere gözüm açık kalır, Ve her birine doğanın bizi yerine getirmekle yükümlü kıldığı Sevgi saygıyı gösteririm. Senin anlayacağın, Gördüğüm sevimli şeylere gönül vermeden duramam, Ve güzel bir yüz gönlümü istediğinde, Elimde bin gönül olsa, binini de veririm. Aslında, yeni doğan eğilimlerin Açıklanmaz çekicilikleri vardır, Ve sevdanın bütün hazzı İşte bu değişimdedir. İnsan genç bir güzelin gönlünü Bin bir övgüyle çelerken, Her gün bu yolda küçük adımlar atarken, Teslim olmakta güçlük çeken bir ruhun Tertemiz çekingenliğini kendinden geçerek, Ağlayıp yalvararak aşmaya çalışırken, Gösterdiği dirençleri birer birer kırarken, Onur saydığı küçücük kaygıların üstesinden gelirken, Ve bu güzeli istediğimiz noktaya getirirken Sınırsız bir haz duyar. Ama elde edince, Söylenecek söz, Yapacak şey kalmaz; Tutkunun bütün güzelliği uçup gider, Ve yeni bir nesne gelip Arzularımızı uyandırmadıkça, Yeni bir gönlü ele geçirmenin Dayanılmaz çekiciliklerini Yüreğimize sunmadıkça, Bu sevginin dinginliğinde Mışıl mışıl uyuruz. Kısacası, güzel bir insanın direncini kırmaktan Daha tatlı şey yoktur yeryüzünde, Ve ben bu konuda, Sürekli yengiden yengiye koşan, İsteklerine set çekmeye razı olamayan Büyük fatihler kadar hırslıyım. Hiçbir şey durduramaz arzularımın önceliğini: Bütün dünyayı sevebilecek bir yüreğim var; Ve Büyük İskender gibi, Ele geçirmek üzere, Başka dünyaların olmasını isterdim doğrusu.