EklEntİlEr + bEklEntİlEr = 7

Habibe Merih Atalay
496

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

EklEntİlEr + bEklEntİlEr = 7

Ha bu arada
Şu Heykeltıraş’a mı ne oldu?
Artık onu kendi haline bıraktım.
Hiç ilgilenmiyorum.
Galiba o sadece
Kendisine yontmayı seviyordu herşeyi!
Kendine yontmayı evet!

Kendine yontmak..
Seni hiç düşünmüyor meselâ.
Kendi çıkarlarını sağlayacak yolda iş görüyor
Tüm fırsatları kendi çıkarı için kullanıyor.
Bıraktım Ben de kendi havasına.
Artık istediği gibi davransın,
Hoşlandığı işi yapsın n’apayım.

Hem bir şey söyleyeyim mi?
Yaşadığım bu kısacık sürede anlamış oldum
Ki çok yoğun bir süreçti,
Gördüğüm kadarı bile
Yeterli geldi emin olmama;
Onun kendinde olmadığı ortada;
Bilincinin yerinde olmadığını
Söylemek zorundayım
Kusura bakmasın.

Kendinden geçmiş bir hali vardı, evet.
Kendini yitirmiş gibiydi
Adeta bayılmış gibi.
İnanılmaz coşku verici durumlar karşısında bile
Aklı ve duyu organları işlemiyor gibiydi sanki.
Hiç coşmuyordu meselâ.

Kendimden pay biçerek,
Durumumla kıyaslama yapıyorum da
Yani Onun durumunda olacağıma
Burada kendi durumumda olduğuma
Binlerce kez şükrediyorum Tanrıma!

Ona: “Yahu hadi kendine gel!
Aklını başına topla,
Bu davranışın doğru değil” vb. anlamında
Pek çok uyarıcı söz söyledim,
Şiir yazdım, şarkı okudum,
Kızdım, ağladım,
Şefkat bile gösterdim,
Sevgimi sundum,
Aşkımı dile getirdim ooo!
Ama yine de kendine gelmedi!
Gelemedi evet!
Baygınlığı geçipte ayılamadı bir türlü sanki.

Benim durumumda ondan pek parlak
Değilmiş doğrusu ki
Durumu biraz görmeye başlayınca anladım işte,
Ki zamanında bi görebilseydim nasıl göründüğümü,
Daha da çabuk bu noktaya gelirdim ancak,
Bunun için Benim de önce düşünebilecek duruma gelmem
Yani aklımın başına gelmesi gerekti.

Evet. Ben hep kendime has bir yöntemle,
Bana özgü bir etki yollamaya çalıştım ona
Ama umursamazca,
Kendine yontmaya devam edince,
Beni hiç düşünmediğini geçte olsa anladım.

E, artık o Benim ayağıma gelsin biraz da
Diye düşünüyorum şimdi.
Hem kendi gelen herhangi bir şey
Daha yararlı olur dimi ya! .
Kendi hesabıma
Benim hiçbir kaygım yok.
Kendi adıma, yalnızca kendim için söylüyorum
Benim kaybım olmayacaktır.
Hem de hiç.

Ben, kendi kendime de olurum.
Kimsenin yardımına ihtiyacım yok.
Tabi canım.
Kendi kişiliğime olan saygım önemli.
Bu nedenle artık;
Kendi kendimi yiyip
Bu iş neden Benim istediğim gibi olmadı
Diye de, içten içe üzülmüyorum.
Artık kimse için de emek harcamayacağım
Elde etmek için,
Kendiliğinden gelsin,
Gelmek istesin
Gelecek olanda.

Kendi çıkarı doğrultusunda
Fırsatları kullanıp durdu adam yaa! ..

Ben artık kendi köşemde hiçbir şeye,
Toplum içine karışmadan;
Kendi başıma bir yaşam sürdüreceğim..

Aa.. Ben de, kendi kuyumu
Kendim kazmayayım şimdi
Kendime zararlı davranmayayım değil mi? !
Gerçi Ben,
Kendi yağımla kavrulup gidiyordum zaten yıllardır,
Yine öyle, elimde bulunanla
Hamdolsun geçinir giderim,
Kendi olanaklarım var çok şükür az da olsa,
Muhtaç olmam kimseye.

Ama dur Sen,

Artık sıra Bende. Hıh!
Kendini ağırdan satma sırası
Bana geçti artık.
O kendini önemli görüyorsa
Ben de kendimi önemli ve değerli görürüm.
Hem de ondan daha da fazla.
Onun elinden bir şey gelir bir şey gelmez ama
Benim elimden çok şey gelir.
Kendi payıma, o artık,
Kendi söyler kendi dinler.
Söyleyeceği hiçbir şeyin önemi yok.
Bu nedenle sakın düşmesin elime.
Hiç sokulmasın bile yatağıma.
Hatta kaçsın Benden..
E, kaçabilirse tabii!

Aramaktan, gel demekten,
Kendimi alamadığım zamanlar oldu olmasına,
Yine olmayacak mı?
Olabilir.
Kendimi tutamayıp yalvardığım anlarım oldu evet.
Olabilir.
Onsuz duramadığım zamanlardı onlar daha çok.
O zaman kendimi ne kadar da aşağılamışım.
Kendimi ateşe atarım daha iyi artık
Onun kollarına atmaktansa!
Onun o soğuk ilgisizliğinden
Buz kesmektense yamacında,
Tehlikesi apaçık olan bir işe girmek
Daha çok ehramdır bana.
Kendimi bir yere atarım da en azından
Kurtuluşumun kesin olduğu bir yere
Kaçmış olurum..
Sıkıntıdan kurtulup, dinlenirim.
Kendimi avutmak zorunda kalmam.
En azından başka biri tarafından
Bekletilip oyalanmadığımı bilirim.

Haydi. Olan oldu işte.
Daha fazla üzmeyelim kendimizi
Bunları düşünerek.

Kendini beğenmiş ne olacak!

Başkalarını küçümseyen,
Kendini önemli ve üstün görmeyi
Kendine düstur edinmiş bir insana
Kendimi bırakmaktansa,
Kendime daha iyi bakıp,
Giyinir kuşanır,
Kendime özen göstererek
Caka satarım orda burada,
Çevreden de elbet Benimle ilgilenecek birileri çıkar,
Ben de içlerinden en çok beğendiğime,
Aşkıma lâyık olanına,
İşte yalnız ona veririm kendimi,
Gevşerim, Oh!
Rahat bir biçimde
Bir yere oturur
Seyrederim alêmi!

Kendini bilen kişi de bunu yapar zaten.
Eh.
Ya da kendini bilir bir kişi.
Bilmelidir ki diğerleri gibi değildir
Kendisidir işte o.
Giriştiği yaptığı bir işte
Başkalarının herhangi bir etkisi
Bulunmadan yapacaktır yapacaklarını.

Kendim yaptım!
Ben istedim
Ben gittim Hereke’ ye.
Yine giderim bu gün
Hadi deyiversem kendime!
Kendileri unutmuşsa aşkı Ben n’apiim!

Her neyse.
Durumuma, onuruma,
Kişiliğime uygun biçimde davranmalıyım,
Çocukluktan çıkıp aklı iyiye kötüye,
Her şeye erer yaşa gelmiş,
Erinlenmiş bir kadınım ne de olsa.
Aklım yerinde.
Muhakemem sağlam.

Kendini bir şey sanan,
Olduğundan çok önemli,
Değerli gören,
Kendini bir yerde bulur,
Bir tek yerde:
Dalgın biçimde yürüdüğü için
Farkında olmaksızın ilerlenen bu yolda
O tek yere ulaşmış olur insan:
Cehenneme!

Bundan kurtulmak ise hayattayken,
Henüz fırsat varken,
yaşarken yaşanır,
kendimi bulmalıyım artık.
Kişiliğimi kazanıp,
Durumumu düzeltmeli,
Kendime gelmeliyim!

Belki kendimi bir yere dar atacak,
Sıkıntı veren bir yerden ya da durumdan
Güçlükle kurtulup
Ferahlık verecek bir yere yetişirim ama bu,
Kendimi dev aynasında görmeyerek,
Kendimi çok büyük biri,
Olduğundan çok üstün,
Çok önemli biri olarak görmeden,
Büyüklenmeden kazanılır.
Şimdi sonucum kuruntudur,
Tedirginliktir biraz,
Ama dinlenince bu da geçer.

Yalnız başına köşesine çekilmiş
Sakin sakin duran
Benim gibi bir kadına,
Kendini dirhem dirhem satarak,
Nazlı yüreğimi dağladı o,
Çok isteksiz davranarak!

Ah! Kendimi ele veriyorum şimdi,
Ben de suçluyum!
Yaptığım çok uygunsuz bir işti
Bunu Ben de biliyorum.
Ama söyledikleri yalandı!
Davranışının nedeni bir sözcükle ortaya çıktı:
Mısır!

İyi ama Ben de kendimi
Fasulye gibi nimetten sanmayayım şimdi.
Kendimi çok önemli biri gibi görmek
Aslında asıl kendimi göstermeye
Engel olmuş olabilir,
İyi yönlerimi
Beğenilecek özelliklerimi
Kapatıyordur belki de bu kusur:
Kendimi hissettirmek,
Varlığımı duyurmak için belli ettiklerim,
Kendimi kapıp koyuvermem vs.
Tüm bunlar Benim de insan ilişkilerine
Hiç özen göstermediğim anlamına geliyor biraz.

Ama.. kendini kaptırıyordu
İşine ve etkisinden kurtulamayacak
Duruma düşüyordu!

N’apsaydı yani!

IıııH!
Ben n’apsaydım yani? !
O Kendini en çok verdiği,
Uğraşmaya başladığı işten başka şeyi
Gözü görmez olunca
Ben de kendimi kaybettim tabii.
O işine dönüştükçe
Ben bilincimi yitirdim sanki,
Ayılıyor bayılıyor sonra da öfke dolu
Huzursuz bir ruh haliyle
Ne söylediğimi
Ne yaptığımı bilmeden geziniyordum.
Tüm bunlar kendini naza çekmesinden,
Ondan beklenen şeyi
Pek çok kez rica ettiğim halde yapmayıp,
Nazlanıp,
Başka her şey için daha çok çaba sarf edip,
Bana değil de
O başka her şeye özen göstererek
Kendini paralamasından kaynaklanıyordu…
Ama artık farkına vardım ki
O kendini bu şekilde satıyordu;
Kendinde bulunmayan,
İyi niyetleri, yetenekleri
Varmış gibi gösterebilmek için,
Kendini sıkıyor,
Kendini dibine kadar zorluyordu.

Ay! Haydi haydi..
Onu tarttım ve ne durumda olduğunu
İyice düşündüm.
Kendimi toparladım
Kötüye gitmiş olan durumumu
Düzelttim böylece.

Onunla ilgilenmiş olan,
Onun üzerinde dikkatimi yoğunlaştırmış olan
Benim karşımda
Hep sessiz ve duygusuz kaldı,
Hiçbir şey söylemedi.
Kendini hiç tutmadan,
Verseydi Kendini Bana eğer,
Kendime hakim olur,
Daha fazla tepki göstermeden
Bütün gücümle ve dikkatle,
Bağlanırdım ona bütün kalbimle.
Kendimi yemez,
Neden durum böyle diye
Sürekli üzüntü içinde bulunmaz,
Duygularımı açığa vurmamak için
Gizli gizli üzülerek ağlamaz
Ona bu iç bayıltan mektupları da
Yazmazdım!

Aşk ‘hudayinabit’ yetişir,
Kendi biter!

Amaa… Sana karşı açtığım bu aşk savaşında
Artık Bana karşı en güçlü kalkanlarını kullanmalısın.
En iyi savaş stratejilerini geliştirmelisin yoksa,
Bu gidişle mağlup olacaksın.

Direncinin kırıldığını hissediyorum,
Sesinden soluğundan.
Bana teslim olmakta mısın yoksa?
Yoyoyo! Olma!
Sakın teslim olayım deme!
Bu aramızdaki şehvetli savaşı
Sakın ha beyaz bir gülle
Kapıma kadar gelip de bitireyim deme!
Sakın ola ki
Beni de barış yapmaya yanına çağırma,
Çünkü gelmem!
Benim Sende en çok hoşuna giden
İşte böyle bi savaşçı oluşun.
Her anlamda direnebilen
Güçlü birini bulduğum için
Nasıl keyifliyim bilemezsin.
Senin gibi vahşi
Çekici bir panter,
Kendi doğal özgür ortamından kopartılarak,
Süklüm püklüm pijamalı,
Pofuduk terlikli,
Akşam yemekten sonra tv. karşısında uyuklayan,
İyi beslendiği için her geçen gün o yay vücudu
Bir tür ayı bedenine dönüşen,
Uyuşuk, pısırık,
Hiç avlanmadığı için dürtüleri körelmiş
Bir ev kedisine dönüşmesine
Seyirci olmak istemeyeceğimden
Adın gibi emin olmalısın.
Doğrusu bu bence çok boğucu.
Hayır hayır..
Bence Sen
Bu direnişte kal.
Böyle olursa ancak
Daima severim Seni
Öbür türlü
Yeni bir partner aramaya
Yine ormana dalarsam
Bu Senin de hiç hoşuna gitmez her halde
Öyle değil mi?

Ama emin ol,
Yine de Senin direnişini kıracak
Taktikler peşindeyim şu an.

Seni öyle bir köşeye sıkıştıracağım ki, Üf!
Fena halde diş bileyeceksin
Vee zehirli tırnaklarını oklarını
Acımasızca salarak üzerime
Beni hazdan boğacaksın!

Bunu yaparkense için paramparça,
Ruhun darmadağınık olacak
Uzun süre kendine gelemeyeceksin.
Acı çekeceğiz yine birlikte.

Habibe Merih Atalay
Kayıt Tarihi : 21.6.2009 16:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Habibe Merih Atalay