EklEntİlEr + bEklEntİlEr = 5

Bir iki üç dört.
Bir iki üç bir iki bir.

Bulutlar ne güzel!
Süzülür mavi gökyüzünde.
Beyaz izler bırakıp sakin ve sessiz
Değişerek yol alır.
Açık sarı, açık gri, açık pembe,
Açık gökyüzüm alabildiğince.
Apaçık görünüyor gün batımına yaklaşışım.

Bir iki üç dört beş.
Bir iki üç dört bir iki üç bir iki bir.

Ne kadar da derin görünüyor uçsuz bucaksızlık.
Ne kadar yalın ve anlamlı göğe bakmak.. bakmak.
Yalnız bir tek bakış bir dolu düşünüş,
Hangi birine kucak açmalı.
Bir kadeh uçuk mavisinden bir kadeh beyazından
Doldurup yudumlamalı kimselere sezdirmeden
İçip açılmalı gökyüzü gibi.

Bir iki üç dört beş altı.
Bir iki üç dört beş bir iki üç dört bir iki üç bir iki bir.

Ne tarafa gideceğim tepemdeki bu güzelim uçuklukla.
Hiçbir kapalı mekan binalı kapak
Ve hiçbir insan düşünemiyorum ki sarmalasın kendiyle
Ve pürüzsüz satıh üzerinde kaydırsın.

Bir iki üç dört beş altı yedi.
Bir iki üç dört beş altı bir iki üç dört beş bir iki üç dört bir iki üç bir iki bir.

Ya sonra.. doğumdan birkaç yıl sonra.. ne olacak?
Bin bir çeşit modelde sunulan gökyüzü tabloları
Seyrettiriyor olacak mı yine kendini?
İster çiz ister boya istersen yaz ya da oku sadece.
İstersen avuçlarınla avuçla
Avuçlarında gökyüzünün bütün sanısını.

Bir iki üç dört beş altı yedi sekiz.
Bir iki üç dört beş altı yedi
Bir iki üç dört beş altı
Bir iki üç dört beş
Bir iki üç dört
Bir iki üç
Bir iki bir.

Gerekli gereksiz adımlar.
Tuhaf sayısız adımlar.
Belli belirsiz uçuşup duran
Ne gerekli ne gereksiz sayısal adımlar.

Bir iki üç dört beş altı yedi sekiz dokuz.
Bir iki üç dört beş altı yedi sekiz
Bir iki üç dört beş altı yedi
Bir iki üç dört beş altı
Bir iki üç dört beş
Bir iki üç dört
Bir iki üç
Bir iki
Bir.

Lale keyfinde bal renginde hepsi kendince dengi denginde.
Gökyüzü bulutlar sayısız adımlarla yeni yapıtlar
Ve bir ıslık sesinde adımlar sayılırdı yalnız.

Bir iki üç dört beş altı yedi sekiz dokuz on!