"Ekinoks..." Şiiri - Yorumlar

Değerli kardeşim; şiirlerini okudukça tekrar tekrar
sizi kutlamak geliyor içimden göremediklerimizi gösteriyor,Düşünemediklerimizi düşündürüyor sunuz..akıcı ve ahenk dolu,anlam ve anlatımı yine çok çok güzeldi şiirin.Değerli kardeşimi gönülden kutluyor.
saygılar sunuyorum....

kaleminiz daim olsun sayın hocam
güzel bir şiir okudum sayfanız dan
daim olun sağlıcakla kalın inşallah
saygılarımla

Tüm şiirsel ve felsefi cümlerden uzak durarak kısaca ....Ekinoks...Başlayan biten,biten başlayan, eşitliğe özlemle....yaşam ve işte şiir.........

Tohumu bekleyen sevgi
Yeşile kesen ekinde başak
Çimlenen buğdaydı yaşamak

ne güzel dizeler bunlar üstadım.
tebrikler,yüreğinize sağlık.

Velhasıl yeniden doğmaktı kastedilen... Her şiirinizde taze bir yöntem ve farklı bir anlatım... Kutluyorum çok güzel bir anlatım.

Sevgili dost,
Geçmişle hesaplaşmayı, hesaplaşırken de yeniden yeni umutlarla yaşama sarılmanın gerekliliğine vurgu yapılan değerli dizelerdi....
Sizi ve değerli çalışmanızı yürekten kutlarım....Emeğine, yüreğine sağlık....
Başarınızın devamını......kaleminizin tükenmez olmasını diliyorum....Nice başarılara....
Selam saygı sizedir......

''Tohumu bekleyen sevgi
Yeşile kesen ekinde başak
Çimlenen buğdaydı yaşamak


Velhasıl
Yeniden doğmaktı kastedilen
Yaşamaktan ''

Tebrik ediyorum,harika bir anlatış,yüreğinize sağlık.Tam puan verdim.

Mumdan kayıklarla alev denizlerinden geçmeye benzetir şiiri Şeyh Galip.EKİNOKS’u ilk okuduğum zaman bu savlayışı anımsadım.Sonra da Nietzsche’yi …
Ne diyordu ünlü düşünür

‘’Başkalarının bir kitapta anlattıkları şeyi ben on cümlede anlatmak istiyorum.Budur arzum. !’’
Ekinoks’u ,Mustafa BAY’ın öteki şiirlerine göre daha kısa görüşümden olacak yukarıdaki alıntıyı yapışım.

Şiirselliği hiç tartışa götürmeyen bir gerçekle karşı karşıya olduğunuz ölçüde realite açısından da nesnel’le örtüşen dizelerle karşı karşıyasınız.

Şiirselliği yaşamın gırtlağından yakalamaya eşdeğer bulan Robert FROST’a neden hak vermek zorunda olduğumu şimdi daha iyi anlıyorum.

EKİNOKS?
Terim anlamıyla ‘gece gündüz eşitliği ‘ demek olası.Yılda iki kez yinelenen bu durum aslında yaşamın sürerliliğinin kanıtı.Bir devingenliğin birbirine eşit ara ıraklıkta olan iki ana durağı…
Dönencelerin kesintisizlik içinde akıyor olması için bir sağlay istasyonu aslında ekinoks.

Evren kuruldu kurulalı var olan bu temel gerçek bir şekilde insanları düşündüredurmuştur.
Ömür adını verdiğimiz total canlılığımız o devingenlikler manzumesi içinde yer edinir.

Doğumdan tutunuz da ölümüne değin bir bitkinin,bir hayvanın,biz insanların yaşamında kaç tane ekinoks vardır acaba?

Ayırdında olmaksızın ya da geçen zamana tek tek çentik atmaksızın o büyük dolaşımın dümen suyuna takılarak geçer gider zamanımız.

Bundan dolayı belki de ‘Yarın,geri kalan ömrümün ilk günüdür’ diyerek sonsuz kavrayış içinde yeni zamanlara tutunmaktan yanadır Nietzsche.
Şiire derinlikli girince başka başka şeyler düşünüyorum:

‘’
…..
Velhasıl
Yeniden doğmaktı kastedilen
Yaşamaktan… ‘’

Velhasıl,sözcüğüyle şiirinin finalinde son sözünü söyleyişi örneğin!
Acaba Mustafa BAY ,C PAVESE’yi mi okudu bu günlerde sorusunu sormak geçiyor usumdan.
‘’Hayat ,yaşantı aramak değil,kendimizi aramaktır’’demiyor muydu o ünlü Yazar?

Ölüm’e dönük açımlamalar var şiirde,oldukça bireysel bulduğum;ama her birey’in mutlaka yüzleşeceği o başat gerçek!

‘’
…

Çürüterek kurtulmak devrini tamamlayan
Sözcüklerden
Anlatmak değil anlamak
Ölümün kıyısında
Humma nöbeti tutmaktı
Ateşi aşktan ..’’

Ahmet ADA da YOLCULUK adlı şiirinde böyle bir öyküleme içine girer ve şunları yükler şiirine :

‘’ Şimdi ne yapsak nasıl durdursak
Geçen zamanı,havalar da soğuyor
Hüzünlü bir solgunluğa akıyor
Ölümle anlatılan her yolculuk…’’

Sürdürüyor şiirini Şair
‘’
…
Ne demiştim,yolculuk yaşamak
Eğilimi,gittin mi kuşlarla konuşur
Dağlar,geldim mi yaza başlıyor
Bir yaprağın bir yaprağa söylediği..’’
Birkaç gün sonra 21 Mart’ı karşılayacağız.23 Eylül’den devralınan ekinoks da ‘bahar’ kılığına bürünecek..
Bir yaprak öteki yaprağa bir şeyler söyleyecek .

‘’
…
İlk dikilen çiçeğin açmasıydı
İlk fasulyenin “çıt” sesiyle ‘’ dizeleriyle daha ayrıntı üzerinden kavratacak Mustafa BAY bu gerçeği.

Evet,ekinokslar evren var olduğu sürece hep olacak.Ve biz insanlar bu dönenceleri doğuran duraklara uğraya uğraya yollarda olacağız.

Oruç ARIOBA’nın sorgulayıcı/düşündürmeye dönük YER YÖN YOL üçlemesini ad olarak başlık yaptığı şiirinden alıntı yaptığım dizelerle kapatmak istiyorum bu değinmeyi :

‘’
…
Yol,iki yer arası değildir
Yer,iki yol arasıdır.


Yer de yön de yol da
Bilinçtir

Özgürlük budur belki de
Sürekli bir yersizlik
Sürüp giden bir yol..’’

Hadi bir iki de İsmail UYAROĞLU’ndan aktaralım.Çünkü Mustafa BAY ‘’ Tutulan eldi /
Yürümeyi yeni öğrenen çocukta.’’ Deyince ister istemez bu eklentiyi yapmak zorunda kalıyorum:

‘’
Küçük çocuk,küçük çocuk
Nereye yolculuk
Elinde çiçek
Omzunda kuş
Önünde pembe bir yokuş.’’

Ortalık canlanmaya başladı.Altı ay sürecek aydınlığı uzun günler var önümüzde..
Bolca şiir yazacağımız,kısmetse içinde olmaya ve yaşama sevincinden nasiplenmeye çalışacağımız günler…

Ekinoks’lar güzel vargıları düşündürsün hep…

Kutluyorum Mustafa BAY Kardeşimi.
Nicelerine.Erdemle.

yüreğinize sağlık, şiir hocam...

İnsanın ilk yaratılışında, anne karnında çeşitli aşamalardan geçerek yaratılması: Bir su damlası, bir kan pıhtısı, bir et parçası, Kemiklerin oluşumu ve yeniden mükemmel bir insan olarak yaratılış..Bir yağmur damlası düşen toprağa bir tohumun yeşermesi ve vucut bulması insan ve doğa birbirine ne kadar benziyor aslında varoluş mucizesi bu..Var olduğumuzu bilmek kadar varlığımızla bütünleşmenin de farkında olma bilinci yaşamı anlamlı kılan..

Mevsime çok yakışan şiirinizi ve sizi kutluyorum sağ olun hocam...