yağmur yağarken
küçük bir çocuk küçük bir odada oturur
oda sıcaktır ve pencereler buğuludur
ihtiyar bir kadın eğilir üzerine
ezberinden bir masal okur
aslında ihtiyar kadın çocuktur
Sessizlik
kimsenin bilmediğini kime anlatasın ki
anlayacağı varsa birilerinin ve anlamaktan yılmışsa
sessizliği seviyorsa bazıları
bazıları gürültücü bir sessizlik içindeyse buna karşı
çokça yağsa yağmur
hafif hafif ama çokça
ve birer birer dökülse üzerimize yapışan bakışlar
kimsenin görmediği ama hep hissettiğimiz
hissettikçe uzaklaşmak istediğimiz
çokça yağsa yağmur ve alıp gitse ruhlarımızı
küçücük anlara
her şeyi sığdırmakla geçiyor zaman.
kısacık ömür tüm diğer yaşamları,
beklenen ve istenenleri
yapmaya çalışmakla yitiyor.
asla bitmeyecek istekler,
çaresiz bir insan
her şeyi yapabilir
çaresiz bırakılmış bir insan da.
kendiyle çelişen
kapana kısılmış
ve çaresizliği görmezden gelinen...
öylesine bir şey
sabırlı olmalısın
hayat aslında çirkin devler arasındaki sevimli cüceleri bulmanı istiyor
zorlandıkça güç bulmalı ve aramaya devam etmelisin
etmelisin ki geçişleri bul ve kullan
yazsan da çizsen de
sen hep ben desende
senden kalan
arda kalan
senden öte olamayan
yazdığın çizdiğin
hareketlendi yine sessizliğin gölgeleri
duvar diplerinde perde aralarında
pencere pervazında
gecenin içinde
hareketlendi
hareketlendikçe
harcanan zaman.
düşüncelerin üzerinde dolaşan ritimler...
başka yerlerde,
başka insanlardan gelen melodiler.
solgun yüzlerin ardında,
birkaç küçük pırıltı,
başlık koymasak tüm bunlara
bir başlığı taşımak istemiyorlar çünkü
bir başlığın gölgesinde yaşamak
altında kalmak
kimliksizlikten midir, kimsesizlikten mi?
kimliksizlikle kimsesizlik arasında fark var mı, bilen var mı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!