Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927
..
Olmak istiyor isen ahiretin zengini
Ömür boyu diri tut, nefis ile cengini.
Özün sözüne uysun, secde eyle Allah’a,
İnsanlara örnek ol, herkes görsün rengini.
*** (04 Ekim 2013)
..
Ya adam gibi Kal Yüreğimde,
Ya da Çık Git başka Yüreklere..
Varsa eğer Tereddüt’ün..
Hiç bekleme beni,ne yarın ne bu gün..!
(21.ekim.2012)
..
Sâhilleri gezdik gece geç vakte kadar.
Her kuytusu efsâneli bin hâtıra saklar.
Zülfündeki teller ile mehtâbı öper,
Sazlar çalınırken süzülen kahkahalar.
Ekim.2003-İst.
..
Allah Der:
'Seni yaratmadım Ben, sırf dünya için.
Biraz da ç-a-l-ı-ş-malısın ukbâ için'.
-
Ukba: Âhiret, ötedünya, ebedî hayat âlemi.
..
Ben senin nâr-ı aşkına severek tâ ezelden yandım
Aldatıp da kendimi senelerce, hep ümitle kandım
Gördüğüm en talı rüya diyerek hayallere daldım
Aldatıp da kendimi senelerce, hep ümitle kandım
11 Ekim 1997 - İzmir
..
Bu aşta tek suçlu sensin
Neden bu kadar güzelsin
Ne olur bir buse verde
Garip gönlüm şenlensin
...............
.....
..
..
Aşk denen şey bu olsa gerek
Avare bir dünya divane bir yürek
Sıcak bir gülüş, bir tutam buse
Bir ömürlük yaşama denk
.......................
...........
...
..
Hiç yüzüne gülmezsen
Açar mı 'Sevda Çiçeği'?
Kıyaslanabilir mi
Gül ile Sevda Çiçeği?
(31 Ekim 2001 - Derince)
..
Sesiyle inledi dumanlı dağlar
Sevindiğim gönlüm, gülerken ağlar
Sanmayın bağrımda fırtınalar var!
Yârimin nefesi göğsüme siner.
(Ulus/Ekim 2006)
..
Eylül Ekim derken
bak Kasım geliyor
bir sen gelmiyorsun
be adam..
Aylardan da mı yavaş
adımların..
Ayaklarının altında yumurta mı var
..
Ateistin Sözünü Çöpe Atarım
Ben ateistlerin Hazret-i Muhammed'i karalamasına bakmam, onun getirdiği Kur'ana bakarım.
Çünkü tüm sorunlarımı çözüyor Kur'an benim; ateistin sözünü takmam, alır
onu çöpe atarım.
Berlin, 20 Ekim 2012.
..
Kendini Ilahlastiranlara
Yaratik oldugunu unutma.
Ilahlik koltuguna oturma.
Oturmussan eger,
Derhal in a$agiya!
..
Kuş burnu, bir de armut pekmezi.
Zile, Antep, Mersin, Mut pekmezi.
Derdine şifa olsun diyorsan,
Yoğurtla ye, bir umut pekmezi…
26 Ekim 2010 Salı 09:09
K.Sinan/Bahçelievler/ İst.
..
Üzüm pekmezi ve dut pekmezi.
Bin derde devadır, tut pekmezi.
Kışın üşürsen, halsiz düşersen,
Durma! Kaşık kaşık yut pekmezi…
23 Ekim 2010 C.Tesiı 19:23
..
Çıktığında ok yaydan
Sende vurulursun ben de sunulmuş zarifliğine incelerin
Bahar dalları gibi hayat dolusu ve kırılgan
Zaman avcıya avcıya kaçak
Aşk denen mekanda
Seyfi Karaca........Ekim / 2009
..
Vandan bir arkadaşımla görüşüyorum günlerdir sıklıkla ya ben arıyorum ya o arıyor beni. Oysa birkaç gün öncesine gidersek aylarca araşmadığımız olmuştur. Fakat deprem haberini duyunca aklıma ilk o geldi. Elbette etrafımızda olan biten her şeyle bir bütünüz hepimiz. Ama toprağa düşen acı ilkin ona en yakın olana yürür. Ona bir şey olursa benim yapraklarım kuruyacakmış gibi bir şeydi. İyiydi, orada yaşayan herkes ne kadar iyiyse. Akrabadan insanlarımızı kaybettik dedi. Halen sürüyormuş artçılar. Artçılar ama bir yerleşim yerini yerle bir edecek kadar. Fakat orada yerle bir olacak yapı kalmadı. Yağmur yağıyormuş bugün hem soğukmuş hava. Ambulans sirenleri duyuluyor dört bir yandan. İçim ezildi o ise toprak altından sağ çıkanlar olduğunun müjdesidir bu dedi. Evsizlere çadırlar kurulmuş. Aş çadırlarından da yemek alabiliyorlarmış artık. Gelen yardımların dağıtımları düzenlenmiş. Anlattı anlattı sesi bugün biraz daha rahattı. Ve sonra duraksadı, bugün annem de yardım almış dedi. Küçük bir kutu. Eve getirmiş. Anneme vereyim dur telefonu dedi, o anlatsın, Hamide anneye verdi telefonu. Hatırını sordum önce iyiyim şükür dedi sonra durdu anladım ki ağlıyor gizli gizli. Hamide anne, iyi misin dedim tekrar. Zorlukla konuşarak, kutunun içinde yarısı kullanılmış bir paket çay vardı dedi, bir avuç toz şeker, altında altı tane elma.
Mutlulukla acının birleştiği yerden doğuyor kökler.
27 Ekim 2011 Perşembe
..
Dokunma gözyaşlarıma, incinmesinler..
Bırak herşeyi olduğu gibi, özlemesinler..
Bakma ardından anılarıma, kanamasınlar..
Çek ellerini geleceğimden, aldanmasınlar..
Ekim 2008
..
Sevgilim!
Bugün ben bir sincap gördüm
Ben gördükçe yükseldi
Kederden kaçarcasına
devrim tülay
..
Bir akşam bulutu gibi
Ufkumu sardın yine
Binlerce kez teşekkür
Rabbime, sana ve
İçime dolan sevgine...
Bursa 03 Ekim 2000
..