Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?
Okuduğum kitap paragrafı anlatılarını paylaşmak istiyordum. Bu amaçla internet sayfalarında gezinmeyi ve paylaşımı yaşamayı arzu ediyordum. Bu sebeple; birçok internet sayfasında paylaşımlarım oldu.
Sevgiye dair bir şeyler okuduğumda veya duyduğumda; hemen bağımlılıkla seviyordum. Okuduğum ve duyduğum düşüncenin; sevginin ve saygının insanı olabilmek için çaba harcama yolunda ilerleyerek, kendi varlığıma hükmetmeye çalışıyordum! .
Tarım işleriyle uğraşmak, oyalanmanın en iyi yöntemiydi. Bu düşünce ile; oyalanma maksadıyla, tarımsal internet sayfalarına ilgim arttı. Bilmediğimi öğrenmek ve bildiklerimi de paylaşmak istiyordum! . İnsanlara; yardımcı olmak istiyordum! .
..
Özlemin vardı her zaman gecelerime gelen
Hasretinle boğuştuğum saatler daha bir karanlıktı
Söz geçiremez olmuştum sabaha aralanamayan gözlerime
Ta ki resmine bakmaktan usanıp öylece yatıncaya kadar
Yokluğuna küfrettiğim zamanlar geride kalsın istiyordum
Yoldaşım yalnızlıktı,sırdaşım ise sensizlik
..
Sonbahar ortasındayız,
Ekim 12
Ne yapraklar kızarmış umurumda
Ne havalar kapanmış.
Aşktan korktuğumu söyledi Yalçın
Onu da takmıyorum.
Kendimi de geçtim bugünlerde
..
Acının tarifi yoktur, onu ancak çeken bilir
Gözyaşının rengi yoktur, onu ancak döken bilir
Can denilen gizemli yer, acının olduğu yerdir
Can bedende emanettir, vadesini Allah bilir
15 Ekim 2012 – ISPARTA
..
Sevgim acıyor...
Bilmem ki bu kaçıncı sensiz
Sessiz isyanlarla izlediğim dolunay...
(Ekim 2000 / İstanbul)
..
Önce hoşgeldin,
sonra gelmeni hoş görmedin, gittin…
Celal Yıldız
23:08 / 19 Ekim 2009
..
Yaşam bir köşe kapmaca...
Ama dünya yuvarlak...
Var mı bir köşe kapacak?
(12 Ekim 2000 / Paris)
..
Genç adam sevdiği kadına bir kez daha baktı oturduğu yerden.Sevdiği kadın yatağında melekler gibi yatıyordu.Yastığa dağılmış simsiyah parlak saçları, uyurken bile gülümseyen yüzü ne güzel görünüyordu.Kıpkırmızı dudakları,uzun siyah kirpikleri ve bembeyaz teni sabahın bu saatinde bile akşamın devamı olarak çok güzel görünüyordu.Ne masum bir aşk vardı aralarında.Sevdiği kadından her zaman ayrı bir adam olarak hiçbir şey için söz vermemişti ama kadın karşılıksız bir aşk ‘a sarılmış hep O’lunla doluydu.Sigarasını yakıp camın önüne geçti.Sabahın ilk ışıkları kadının üzerine vurmuş ışık kadının aşkıymış gibi sarılmıştı sırtından.Çarşafın altından çıkan küçük ayaklarını inceledi.Pembe topuklarına baktı.Öyle masum uyuyordu ki uyandırmak zorunda olmak yüreğini titretiyordu.Uyanması demek adamın gitmesi demekti.Adam derin derin bakarken yatağındaki güzel kadına, genç kadın farkındaydı her şeyin.Uyanmıştı ama açmamıştı gözlerini.Açarsa gitme vakti gelecekti.Şimdiki duygularına yine özlemler, yalnız sevdası, acı veren aşkı karışacaktı.Biraz daha böyle kalsaydı.Dayanamadı.Araladı gözlerini.Yemyeşil çimen gözleri ile adama bakıp gülümsedi.Yatağın kenarına oturdu adam.Ellerini yüzüne götürdü.Dudaklarında gezdirdi.Saçlarını karıştırdı.İkisi de konuşmadı.Şu zamana bir şeylerin karışmasını istemediler.Hazırlandı adam.Bir daha ne zaman geleceksin diye bir soru hiç olmadı aralarında.Bu seferde sormayacaktı kadın.Ama sanki bu sefer yüreği daha bir yalnız kalmış, damarlarında daha bir sızı hissetmişti.En azından biraz daha kalabilir miydi diye düşünürken adam soruları anlamış gibi elini kadının dudaklarına götürdü.Elleri ile yüzünü tutup dudaklarından,yüzünü ıslatan yaşlı gözlerinden öptü.Nefesini içine çekip ayağa kalktığında bir şey demek için çok geçti.Kadın yüreğine bırakılan derin aşkı ile yalnız kalmıştı.Kapının kapanması yüreğinde yaşadığı aşkı bir kez daha yalnız yaşayacağının sesiydi.Yeni günler yeni umut demekti.Kadın bu aşktan hiç vazgeçmedi.Adam ‘da elinde olan bu aşkı O’na vermekten.
Ekim 2005
..
Ölümün elinden kaçarsın sanma
Ne olur hayaller kurup aldanma
Ekim 2005, Aksaray
..
Yaramızı sarıyorsak, sanmayınız tabibiz.
Düşmüşüz gönüllerden, gözlerden de gaibiz.
Halimizi soracak yok, aksa-i şarkda bize
Bi-ilacız, bi-çareyiz, kısacası garibiz...
12 Ekim 1980
Eleşkirt
..
Örümcek ağı gibi sarmışsın her bir yanımı...
Kımıldamaya korkuyorum...
Yırtılıyorsun...
(17 Ekim 2000 / İzmir)
..
Hakikati görmek için
Sadece gözler yetmez,
Gönül gözüyle de görmek gerekir.
20 Ekim 2009
..
Bugün 19 Ekim 2009
Geldiler nihayet o hainler.
Habur' dan içeri.
Hayasızca utanmadan, arlanmadan.
Yıllarca savaşmışlar kahpece
Hayasızca alçakça.
Gün onların günü ne yazık.
..
Nadasa sakladım aşk tohumlarını
Çorak topraklara benzer köleler.
Ekim,hasat,harman
Hepsi özgürlüğü bekler.
..
Ne gün hitam bulacak hasretle geçen süreç
Ümid etsem mi halâ, yoksa vakit çok mu geç
Dönmedin bunca yıldır, gittiğin o yerlerden
Ümid etsem mi halâ, yoksa vakit çok mu geç
(Ekim 2003 - LÜLEBURGAZ)
..
“ANA” Adlı Romandan Cümle Derlemem:
BİRİNCİ BÖLÜM
/ Vücudunun, elbisesinin temizliğine pek çok dikkat etmeye başlamıştı! . Davranışlarına daha çok incelik gelmiş, görünüşte daha sade, daha yumuşak olmuştu! . / Odasını kendisi süpürüyor, / karyolasını kendisi düzeltiyordu! . Her işinde sessiz sedasız, gösterişsiz / işini azaltmaya çalışıyordu! . /
{ Kitap Adı: ANA Kitap Yazarı: Maksim GORKİ – Kitap Yayınevi: YALÇIN YAYINLARI / EKİM / 1994 – Çeviren: Nahit Teoman ERGİN - Sayfa: 026 – Cümle Derleme Çalışması: Kemal KABCIK – ANTALYA - 29 Mart 2015 Pazar 14:17:40 }
..
Bir kısa keyif çatmak, bu hayat bir hamakta;
Hüner bu salıncakta asıl sallanmamakta.
Ekim 2011
..
Aramadığın zaman hep akar durur yaşım.
Aradığın her zaman göklere erer başım.
Her zamankinden başka bir mutluluk yarattı,
Beni benden evvelki bu günkü arayışın.
06.ekim.2008
..
Bir ekim ayının son akşamında
Soğuk bir rüzgar titretiyor ellerimi
İçimde bir korku ürperiyor bedenim
Bir hıçkırık tıkanıyor gırtlağıma
Bir an ağlayacak gibi oluyorum
Sensizliğin korkusundanmı bilmem
..