Kaybettiklerim arasında en çok kendimi özledim
Sentetik gözyaşları ve fabrikasyon şiirler revaçta
Mevsimsel değişiklikler yalancı baharları getiriyor caddelere
Ve kaçak bakışmalar irrasyonel aşkları…
Ay zabıtadan kaçıyor, Jüpiter'in belediyede tanıdığı var.
Mars toprak-ihale işleriyle uğraşıyor ve yokuştaki kaplumbağalarla arası bozuk
Bense Plütonla karşılıklı ıhlamur içiyorum dışlanmadığımız farklı bir galakside
Artık acıkmıyorum bile
Şimdi ben sana tapıyorum, sen Allah'a
Sen bir merhaba diyorsun ama ben Fransız olamıyorum.
Sonra sen elimi tutuyorsun, ama ben
zaten şehirdeyim ve sinemada hâlâ sirke kokulu filmler var
Bir de sevsen neler olmayacak kim bilir
Kalabalığın içinde bir faytonum
Atlarım ve kırbaçlarımdan varoluşum
Arabacıları sevmiyorum, dayımın sevdiği küfürlerden bir beste yapıyorum
Ve on birinci baskıda yeni bir anlam kazanıyor yok oluşum
İki basamak merdiven çıkmak mı daha zor yoksa Gogol ile sohbet etmek mi
Köşesiz bankta oturan senin yanında zımparadan köşeli bir dahiye dönüşmek peki
Dostoyevskinin derdi neydi?
Üç yıl oluyor, Plütonla da aram bozuk
Bazen iyi bazen çirkin çoğu zaman kötü şiirler yazan arkadaşları dinliyorum
Yerde gördüğüm plastik bir çiçeğin yakılarak mı yoksa koklanarak mı yere atıldığını düşünüyorum günün genel saatlerinde
Ve ben de Allah'a tapıyorum artık
Kayıt Tarihi : 5.12.2021 11:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!