Masal da anlatamıyordu nineler!
Doğrusu masal anlatacak
Torunları da yoktu yanlarında!
Çocuklar büyümüşlerdi!
Anne ve baba da iyice yaşlanmıştı.
Şehre göç etmişlerdi.
aş ve iş kaygısıyla.
Haliyle torunlarda!
Artık yılda birkaç kez
görüşebiliyorlardı.
Onlarda televizyonla avunuyorlardı.
Nasıl olsa ekilecek
toprak da kalmamıştı.
Sabahları erken kalkılıp
yoğrulacak un da yoktu!
Fırına verilecek ekmek yapma
telaşı da kalmamıştı!
Tarlalar satılmıştı
yok pahasına!
Ekin az, su yok,
Ekecek çocuk yok, torun yok.
Yerlerinde büyük çiftlikler
büyük hasatlar yaşanıyordu!
Gübreler suni,
sulamalar taşımaydı.
İnsanların yerinde
devasa makineler çalışıyordu!
Rençberlik bitip
robotlaşma başlamıştı!
Kahvehanelerde pinekleyen
zavallı insanlar ordusu
olmuşlardı artık!
Zaten konserveleri de
kasaba pazarından
temin ediyorlardı..
Yalnız bir şey kalmıştı
aradan uzun yıllar
geçmesine rağmen!
Eskiyi hatırlatıyordu!
Kendisi göçeli
çok olmuştu ama
yaptığı korkuluk hala
duruyordu!
Ey gidi şaban dede!
Sen söylerdin bunları
söylerdin de kimse inanmazdı!
Şimdi terkedilmişler diyarları
bayramlık kokularında kaldı!
“Milletin efendilerinin”
yaşadığı bu köylerde!
17.10.2006 14.00
Kamil ÇağlarKayıt Tarihi : 8.12.2006 22:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!