Sn. Cumhurbaşkanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde bir gazetecinin sorularını cevaplarken kullanmışlardı bu iki kelimeyi.
Sözlük anlamını biliyordum elbette. Sözlükleri hep severim.
Ehliyet, yeterlilik, bir meselede yetkinlik yani başarabilirlik anlamına geliyor. İnsan için sayısal zeka ile ilintili bir durum.
Liyâkat ise lâyık olma yani hak edip etmeme durumudur. Bu da ceset ile değil ruh ile ilintili bir durumdur ve sevgi zekası gerektirir.
Merak ediyorum; Devlet memuru olamadığı için, kendisini işsiz ve şanssız sayan milyonlar bu iki kelimeden ne kadar haberdar. Tersden bakıldığında, işli ve şanslı olanlar ne kadar ehil ve layık.
Bir örnekleme yapacak olursak;
Diyelim ki, Ankara Adliyesi’nde bir asliye ceza hakimi, konuya ilişkin bir başka asliye ceza dosyasını incelenmek üzere getirtmiş olsun. Eğer o dosyadaki kirli işleri ve dalavereleri göremiyorsa, ehliyeti sorgulanmaya açık demektir.
Ne zaman başladıysa benim öyküm
Yürüdük, kim bilir kaç yıl beraber
Bir yanımda aşk, bir yanımda olum
Durup kirlendim yaşadıkça
Aşktı beni yıkayan, Arıtan su