seninle konuşmak
hiç adeti olmadığı halde
soğuk yüzünü göstermiş
bi nisan akşamında
tıpkı bi ilkyaz sabahı
ıhlamur kokuları altında
erken kalkıp çay demlemek gibi
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
ıhlamur kokulu ağacın altında içilecek çayın yanına, sıcak ekmek almak için gidildi fırına,uçurtmalar uçurtuldu ve erikler anında yenildi yıkanmadan, hemen çalındıktan sonra.bahriye ablanın bağırtısı kulaklarımda hala. şaşkınlıklar yaşandı ve -o an- açıkhava sinemalarında, tombul teyzelerin dinmeyen gözyaşları eşliğinde çılgınca alkışladıkları aşk filmi gibi izlendi ve ayakta alkışlandı mutlu aşkın mutlu şairi.
Çok iyi.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta