Ben senden bahsederken hiç " ADAM gibi " demedim,
seni hep ADAMIM bildim.
ıslak gözleri gülüşleriyle kurutan,
hırçın denizleri bakışlarıyla durultan,
sevdasına sadık kalma pahasına kendini unutan bir ADAM bildim.
Gel şimdi kır şu ayrılığın belini,
bölme omzumdaki dağlarla
seni ölümsüzlüğe taşıyan sevdamın seyrini.
adını yazgıma mühürlemişken,
sevdanı kalbime kilitlemişken,
yaşama sebebim olu vermişken,
yanıltma...utandırma,
pişmanlık denen kentin eyvahlar karantinasına sokma.
acıklı bir filmin son sahnesi gibi bitirme bizi...
Kim vurduya gider ruhun,
gözlerinin feriyle geceni aydınlatamayanların kollarında
hicranlar barikatlar kurar, bensiz gittiğin şehirlerin yollarına
hesap sorar ruhum, gururu ayaklar altına almış sevdalara bulandığında
acılar,ihanetler,sebepsiz gitmeler sevdaya dahil değil.
kim öğretti bu hoyratlığı sana...?
başka başka kollarda büyün bozulur
benimle altın iken bensiz değerin "HİÇ" olur
şanın,şöhretin,ihtişamın,izzetin bir bir kaybolur
ben sevince ADAM olan başkalarında "EĞRETİ" durur..
Kayıt Tarihi : 5.2.2015 22:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
düşüncesiz prens
![Can Çalışkan](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/02/05/egreti-16.jpg)