Toplumu Yöneten ve Yönetilenler
Eğitimin Toplumla Olan İlişkisi
Mürsel Adıgüzel
Değerli Grup arkadaşlarım ve sevgili okurlarım, “Serhat Kültür Dergimizin” bu sayısında, eğitimin toplumla olan ilişkisi hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Toplumun temel sorunlarını ve genel gerçeklerini çeşitli kaynaklardan okur veya duyarız. Kimi zamanda sanatçılarımızın, yazarlarımızın yapıtlarına konu olur. Kimi zamanda ekonomistlerin, sosyal ve siyasi bilimcilerin çözüm arayışlarına şahit oluruz. Bu nedenle, düşünülen, yapılmak istenen ve yapılanların sonuçlarına bakmamız gerekir. Temel kaynak insan olduğuna göre, ele alınacak sorunların kökten çözümünün nasıl sağlanabileceğine bakılmalıdır.
Bu temel sorunların ve gerçeklerin öncesi nedir? Sorunların sonrası ne olacaktır? Buna, nasıl bir toplumsal işlev kazandırılır? Toplumun sorunlarına nasıl bir çözüm bulunabilir? Bütün bu düşünceler bir sistem dâhilinde, sorunların önceliğine bakılarak ele alınmalıdır. Sonucun nasıl bir gelişme göstereceği bilimsel verilere dayandırılmalıdır. Bundan sonrası içinde, amaca ulaşmanın gerçek düşünceler ışığında, köklü bir çözüm çalışması yapılıp ortaya konulmalıdır.
Bu çalışmalar milli politikalar haline getirilmeli ve devleti yönetenlerin vaaz geçilmez programlarına dönüştürülmelidir. Ancak o zaman bu işlevin sağlıklı oluşması, sağlanabilir. Vatanını ve milletini seven, iş bilir siyasetçilerimiz ve devleti yönetenlerimizle birlikte çalışacak bilim adamlarımız, ekonomistlerimiz, iş adamlarımız ve eğitimcilerimizin her hususta ortak bir uzlaşma sağlamaları gerekir diye, düşünmekteyim.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Şimdilik bu dediklerinizi bazı insanlar yapıyor,öyle bir eğitiyorki,
değil yüz yıl, yüzelli yıl sonrasının tohumunu atmış bulunmaktadırlar.benim bir komşum vardı çarşaflı
aynen şunu anlatmıştı.peygamber yahudilerle savaşa girmişlerdi,ama peygamber kaybedeceğini anlayınca,gitmiş bir anlaşma yapmış,savaşı bitirelim,tamam siz kazandınız.bana bir 10 yıl verin
10 yıl sonra görüşürüz demiş vede yahudiler savaşı durdurmuş.10 yıl içerisinde peygamber habire savaşçı yetiştirmiş,eğitmiş vede tekrar savaş açmış yahudileri yerle bnir etmiş.şimdi de türkiyede bu yapılıyor,konuşma da türbanla ilgili başlamıştı..ve kadının dediği oldu 10 yıl sürdümü tam bilmiyorum ama onlara göre şu anda türkiyede yaşananlar bir devrim,başarı onların,çok ta haksız sayılmazlar
akşam pazarına çıkınca o kadınların,o çocukların giydiği kiyafetleri görünce,ne kadar haklı olduğunu düşündüm akşam.kolay gelsin hepimize..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta