Karalamalar 82 - Eğitim ve Çocuk

İnsan Allah’ın yaratmış olduğu canlılar içinde en değerli olanıdır. O kadar ki onu yeryüzünde kendisine halife yapmıştır.

Her ne kadar işlemiş olduğu günah sebebiyle Cennet’ten yeryüzüne gönderilmişse de bu günahından dolayı ebedi affedilmemiş değildir.

Bazı batıl dinlere göre insanoğlu daha dünyaya gelirken günahkârdır ve bu günahı sebebiyle hayatı boyunca diyet ödemek durumundadır.

Oysa İslam dini için bu durum tam tersidir. İnsan dünyaya günahsız gelir.

Dünyaya gelen her çocuk İslam fıtratı üzerine dünyaya geldiği için tertemizdir ve Allah’ın varlığını, birliğini bilmeye yatkındır.

İşte tam da burada bu tertemiz bembeyaz sayfa vahye uygun bir biçimde yazılmalıdır.

Allah’ın kendilerine bahşetmiş olduğu bu çok değerli hediyeyi heba etmemek anne, babaya düşen en önemli görev olmalıdır.

Ailenin ve dolayısıyla toplumların geleceği geriden gelen kuşaklardır.

Geriden gelip yaşamış olduğu toplumu ileriye taşıyacak olan yeni nesle İslami değerlerin ön plana çıktığı doğru bir eğitim verilemezse onları dünyevi bir takım heves ve ihtirasların o cezbedici aldatıcılığında yitirmek mukadder olur.

Bireyin yitirildiği yerde toplumun da yozlaşıp yok olması eşyanın tabiatı gereğidir.

Bu sebepten toplumun temel yapı taşı olan bireyin eğitimi asla küçümsenmemeli bilakis her şeyin üzerinde tutulmalıdır.

Toplumların ileri gitmesini sağlayan en önemli faktörün eğitim olduğu söyleniyorsa (ki öyledir) o topluma nasıl bir eğitim sistemi önerileceği konusu burada ister istemez öne çıkıyor.

Yukarıda da değinildiği üzere bu eğitim sistemi doğaldır ki İslam'ı referans alan bir eğitim sistemidir.

Günümüz teknolojilerinin çok fazla öne çıktığı bir ortamda kişinin hem bu dünyasını ve hem de asıl dünyasını mamur hale getirebilecek bir eğitimi toplumda yaygın bir hale getirebilmek çok müşkül bir iştir evet ama böyledir diye de durup oturmak ve seyirci kalmak, sorunu büyütmekten başka bir işe yaramaz.

Hayat boşluk kabul etmiyor. Ortaya çıkan her boşluk ise mutlaka dolduruluyor.

Evlatlarımız bize Cenabı Hakk’ın (c.c.) en değerli emanetleridir. Bu emanete Allah’ın (c.c.) razı olacağı şekilde sahip çıkmak insanoğlu için mukaddes bir görevdir.

Görevi gerektiği gibi yerine getirmemek ise en büyük ihanettir, hem kendine hem de geleceğe. 17.10.1998