Eğer...
Bir gün unutursa günes doğmayı,ve batmayı ay…unutursa yağmurlar yağmayı,mevsimler değismeyi,zamanlar geçmeyi unutursa,çicekler açmayı,arılar bal yapmayı …ya…bir gün unutursa rüzgar esmeyi…ya ben sensizliğin rüzgarlarına kapılırsam…unuturmuyum seni…uzaklığında sızlayan yüreğimde unuturmu dokunmadan sevistiğimiz günleri.senin gibi yalnızlığın acısını,yaşadığım sensiz dolu günleri,susadığım sevilmeyi,sevmeyi,yüzünü ben de uturmuyum…bedenimin bedeninde titreyişini, yüreğimin seninle bütünlestiğini, bir tek seni sevdiğini, yüreğime yıllar sonra senin dokunabilmeyi basarabildiğini,unuturmuyum…sevgi dolu yüreğini, kırlasmıs saçlarını,gözlerini, sımsıcak ellerini, kokunu, gülüsünü bende unuturmuyum…kendi sesime küstüğüm günleri,çığlık çığlığa suskunluğumu,yağmurların arkadaslık yaptığı o karanlık gecelerimi unuturmuyum…yüreğimde ister fırtınalar kopsun İster depremler olsun.eğer ki istersem ben unuturum seni be bitanem…
neler diyorum ben… seni unutmak için yok ki bir çabam…korkmuyorum ki seninle yaşlanmaktan …korkmuyorum ki zorluklardan…
herseye inat.unuturmu bu yürek seni. unutmaz,unutamaz, unutmamalı. Böyle bir ask yaşanmadı, yaşanmayacak,yaşanmamalı.yüreğim yüreğini unutmamalı…
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla