Ölümlü gözlerin, bağrımdaki uçurumlu yaralardan bakarken,
Aklım öksüzleşir, beynimin hükmünün serzenişine içten,
Düşüncemin bardaklarından vasat dolar sineme,
Boğazıma sarhoş keşkeler örer, yeltenişimi hıçkırır beden.
Tut ellerimi yağmurun altında;
Islanalım kuru fidanlara,
Gecenin oturan deminde,
Örelim düşümüzü, mazilere.
Yalnızlık çöken bulutlara;
Adaletin pınarı dertli akar, dalaletin baktığı yerde,
Zaman kavramı karartılır, menfaatin haykırdığı yerde,
İncecik bedenlere seslenir kader, düşmanın alevlendiği yerde,
Duvarların afakı soğuktur, beyaz siyaha calarken.
Gülün dikeni sinirlenir, kokusunda saklı bir berrak
Dağları çalmış denizler sonsuzluğa,
Güpegündüz karanlığa,
Soyunmuşlar umutlarını.
Kör bakan kuyulara,
Derincesine, bağlamışlar,
Dualarını...
Buğulu camların solgun eteklerinde,
Deldi bahar ilk yaprakları,
Dertli dumanı üfleyen köşelerinde
Buldu yar taşlayan leylalı mecnunlarını
Kış kaçkını güneş bastı, önlerinde,
Sana döktüm ruhumu bir cam şişede,
Ona baktıkça, büyülttüm seni gözlerimde,
Yıldızlarda beslediğim aşkımızı,
Bekledim kıyıdaki ıslıklı köşede.
Bir oltada ısmarladı, balıklar umutlarımı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!