Çok kuruyan kumlara benzer
Deniz kıyısında çocukların yüzü
Enginlerden esen deniz rüzgârı gibi serin
Yalnızlığın ürperişleri geçer içimden
Göğün altı
Duru mavisini öperken denizin
Kızların gözü maviye çalar buralarda
Ya da ben öyle algılarım
Deniz kabukları geldikleri yeri özler
Eski liman meyhanesinde
Süslerken üstünü
Köhne masaların
Geçen vapurun dalgası kırar
Çarşafa dönük aynasını suların
Boz derili toprakla yarışır cömertlikte
Toprak meyve verir binbir çeşit
Doğanın öte yüzü mavi derili deniz
Nesi var
Nesi yoksa sunar
Balık verir inadına bölük bölük
Geçimini sağlar evlerin
Mavi aynası suların iri dalgalarda boy verip
Dağ gibi
Kuyu gibi
Çatlayıp yarılan karayelin kudurttuğu sularla
Binbir şekle girip oynaşırken deniz
Aşınmış kıyıda bir yalnız fener
Sürdürür sonsuz bekleyişini
Dalgakıranın ucunda
Hüzünlü bir adam
Çakıltaşı atar habire yüzüne denizin
Dertlerini sulara katar hızla
Yalnızlığını yer gecelerin
İnadına güzelleşir akşam üstleri
Güneşle yıkanan adalarla
Ege kıyılarında
Amazon öykülerinin anlatıldığı
Mitolojik efsanelerin gizemiyle
Yorgun pelikanlar gezinir üzerinde
Martılar bir iner bir kalkar
Dar gelen gömleğini yırtar gibi kıyıların
Geceden arta kalan hüzün
Düşüp karışır denize
Tanyeri bir başka ağarır
Gökyüzüyle birleşirken sular
Kanadında deli bir rüzgârın
Gün ışığıyla yarışan
Çiğ tanesinden temiz
Kıyıda nar rengi şafak
Denizin kapısına dayanır
Mavi bir kıpırdanış başlar
Dalgaların yaladığı kumsalda
Yalı çapkınlarının sesiyle uyanır deniz
Eşiğinde uykuların
Seyir defterine hep denizi yazar kaptan
Gemi ustası Argos'u anlatır
Bitkin gelgitlerden yorulan
Tapınak denizinin gizlerini arar
Liman meyhanelerinde kadınlar
Kahkahalarla geceyi yırtar
Mavi daireler çizerek genişleyen sahilde
İri dalgalardan aşarak
Anılarını bırakır üstüne
Parlayan çakılların
Kayıt Tarihi : 7.7.2014 20:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!