Sevda yollarında kaldım naçar,
Çaresiz bir derde oldum düçar.
Seni konuk eden gariban gönlüm,
Kelebek misali gülden güle uçar.
Nasırlı ellerim aşkın tarlasında sevdanı biçer,
Sevmeyi bilen gönlüm güzeller içinde seni seçer.
Sevda maratonunda koşuyorum var gücümle,
Ama ne hikmetse sevmeyi bilende bilmeyende beni geçer.
Ferli gözlerim ister ki her daim sana baksın,
Aşkın pınarları yazın temmuzunda buz gibi aksın.
Celalli ve haşin bakışların,sevdayı bilmeyenlerin,
Yüreklerine korku salıp şimşek misali çaksın.
Güçlü bileklerim benim ben diyenleri yener,
Onca güzeller içinde gönlüm sadece seni seçer.
Dervişlerin meclisine her oturduğunda,
Serzakir haberim olmadan mahirce beni dener.
Sevdanın meşakkatli yollarında kalmışım bir başına,
Zalim felek ağıları kattı aşkın lezzetli aşına.
Fırıncının aşkı misali karşılıksız sevdalar,
Aklar düşürür yolun başında seveilmeden sevenin saçına.
Efsunlu gözlerim yazdığını okuyamaz olur,
Sevdalı gönlüm sıkıntılarla dolar yorulur.
Sevilen gamzeli yanaklarıyla temaşa ettiğinde,
Seven görür görmez can evinden vurulur.
Benim ben diyenler aşkın maratonunda beni geçemez,
Sevenin sevdiği olmazsa,sevda tarlasında hasad biçemez.
Kıvılcım düşmüşse sevenin sevdalı gönlüne,
Kalır zifiri karanlıklarda yolun seçemez
06/Temmuz/2012
Kayıt Tarihi : 9.7.2012 12:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!