Kandillere muhtaç gecede, cüssemi ayakta tutan annemin mecalsiz elleri
Esin rüzgârlarıyla teselli ederdin, kalbimin tek darbeyle dağılmış zerreciklerini
İstikametim, esaret olsun hislerimi devrana nakışlayan katran karası gözlerine
Gökkuşağının altındayım, konuşur benle bir ümit; anne, senden uzakta ölmeli sessizce
Hayallerimi unuttum, taş avlunun yanındaki yaşlı dut ağacının altında
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta