İçime ayrılığın gölgesi düşeli beri,
Seni ağladım her uyandığım düşte.
Sır dolu yağmur bakışların,
Deki yüreğimin en onulmaz efkarı.
Nice davetsiz acılar çöreklendi içime,
Yalnızlığımın uykuları yorgun,
Ben hayallerimle yaşlandım küçüğüm........
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
+++ Efsunlu Cemre +++
İçime ayrılığın gölgesi düşeli beri,
Seni ağladım her uyandığım düşte.
Sır dolu yağmur bakışların,
Deki yüreğimin en onulmaz efkarı.
Nice davetsiz acılar çöreklendi içime,
Yalnızlığımın uykuları yorgun,
Ben hayallerimle yaşlandım küçüğüm........
Şimdi sensizliğin yağmurları kipriklerimde,
Eski zaman resimlerine döndüm siyah beyaz...
Rüzgarlar beni ağlıyor türküleriyle!
Umudumun kandilinde yağ tükendi.
Şimdi yağmur kokulu çiçekler yok artık
Burda hep simsiyah ağlıyor bulutlar
Ben hayat kavgasında yenildim küçüğüm!
Hala içimde büyüyor o eski özlemlerim..
Hani her seher usulca bağrıma yaslanışın,
Çocuk saflığında sessizce ağlayışların...
Bağrımda yaralanmadık yer kalmadı
Hayatımın her sahnesi ayrı bir dram sanki
Geceler nesi var nesi yok döküyor üstüme
Dinmiyor çağlayan coşkusu göz yaşlarım....
Bu ayrılık beni yedi bitirdi küçüğüm
Ben ki en deli sevdaların hancısıyken
Gurbetin bi köşesinde tükeniyorum...
Oysa cümle alem deniz ben limandım.
Yoruldum üşümüş düşlerimi taşımaktan...
Aaah nice anılar uyuttum mısralarımda
Benden öte köhnemiş sevda hanı yok....
Amma yine de sen, beni boş ver küçüğüm,
Aldırma benim çektiğim acılarıma...
Tut umudun eteklerinden hayatı yaşa.
Sen benim canımsın sana küskünlüğüm olmaz...
Ben yeni umutlar ekiyorum hasret tarlama
Yalnıuzlığıma yaktığım mum da gizli umutlarım.
Bir gün benim yüreğime de düşer o efsunlu cemre....
Dilerim en kısa zamanda düşer sayın üstadım .
Efsunlu Cemre ismiyle müsemma bu değerli eserinizi canı gönülden kutlarım.
Öyle güzel ve içtendi ki.
Yüreğiniz dert görmesin.Selam ve saygılarımla.
+10+ANT.
+++ Efsunlu Cemre +++
İçime ayrılığın gölgesi düşeli beri,
Seni ağladım her uyandığım düşte.
Sır dolu yağmur bakışların,
Deki yüreğimin en onulmaz efkarı.
Nice davetsiz acılar çöreklendi içime,
Yalnızlığımın uykuları yorgun,
Ben hayallerimle yaşlandım küçüğüm........
Şimdi sensizliğin yağmurları kipriklerimde,
Eski zaman resimlerine döndüm siyah beyaz...
Rüzgarlar beni ağlıyor türküleriyle!
Umudumun kandilinde yağ tükendi.
Şimdi yağmur kokulu çiçekler yok artık
Burda hep simsiyah ağlıyor bulutlar
Ben hayat kavgasında yenildim küçüğüm!
Hala içimde büyüyor o eski özlemlerim..
Hani her seher usulca bağrıma yaslanışın,
Çocuk saflığında sessizce ağlayışların...
Bağrımda yaralanmadık yer kalmadı
Hayatımın her sahnesi ayrı bir dram sanki
Geceler nesi var nesi yok döküyor üstüme
Dinmiyor çağlayan coşkusu göz yaşlarım....
Bu ayrılık beni yedi bitirdi küçüğüm
Ben ki en deli sevdaların hancısıyken
Gurbetin bi köşesinde tükeniyorum...
Oysa cümle alem deniz ben limandım.
Yoruldum üşümüş düşlerimi taşımaktan...
Aaah nice anılar uyuttum mısralarımda
Benden öte köhnemiş sevda hanı yok....
Amma yine de sen, beni boş ver küçüğüm,
Aldırma benim çektiğim acılarıma...
Tut umudun eteklerinden hayatı yaşa.
Sen benim canımsın sana küskünlüğüm olmaz...
Ben yeni umutlar ekiyorum hasret tarlama
Yalnıuzlığıma yaktığım mum da gizli umutlarım.
Bir gün benim yüreğime de düşer o efsunlu cemre....
Dilerim en kısa zamanda düşer sayın üstadım .
Efsunlu Cemre ismiyle müsemma bu değerli eserinizi canı gönülden kutlarım.
Öyle güzel ve içtendi ki.
Yüreğiniz dert görmesin.Selam ve saygılarımla.
+10+ANT.
Amma yine de sen, beni boş ver küçüğüm,
Aldırma benim çektiğim acılarıma...
Tut umudun eteklerinden hayatı yaşa.
Sen benim canımsın sana küskünlüğüm olmaz...
Ben yeni umutlar ekiyorum hasret tarlama
Yalnıuzlığıma yaktığım mum da gizli umutlarım.
Bir gün benim yüreğime de düşer o efsunlu cemre....
İnşallah derim.
Yine her zaman ki gibi duygu dolu güzel şiirinizi kutlarım.
Saygılarımla.
Benden öte köhnemiş sevda hanı yok....
Yeminle yok.Bu güzel şiirlerin nasıl doğduğu çok aşikar..
Sevgilerimle
Çok çok çok güzeldi üsdad kalemin daim olsun
Saygımla
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta